Karpuz nedir, Karpuz ne demek
Karpuz; bir bitki bilimi terimidir. kökeni farsça dilinden gelmektedir.
- Kabakgillerden, sürüngen gövdeli parçalı sert yapraklı, sarı çiçekler açan bir bitki (Citrullus vulgaris).
- Lamba karpuzu.
- Bu bitkinin dışı yeşil kabuklu, içi kırmızı ve sulu, iri meyvesi.
- Kadın memesi
"Karpuz" ile ilgili cümleler
- "Karpuzları daha da sarsıla sarsıla gülüyordu şimdi." - N. Cumalı
- "İstediğim zaman da bu karpuzlardan birini önüme çekip keser, kütür kütür, serin serin yerim." - A. H. Çelebi
Biyoloji'deki anlamı:
Kabakgiller (Cucurbitaceae) familyasından, alt durumlu ovaryumdan gelişen bakka tipi meyveleri olan, sürünücü gövdeli, tek yıllık, otsu bir bitki.
Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:
Bir halı türü. (Yağcılar, Tokmacık *Yalvaç -Isparta)
Bilimsel terim anlamı:
Lambayı korumaya, ışığını yaymaya, dağıtmaya ya da ışığının rengini değiştirmeye yarayan, saydam ya da yayıcı maddeden yapılmış kılıf.
İngilizce'de Karpuz ne demek? Karpuz ingilizcesi nedir?:
globe, water melon
Fransızca'da Karpuz ne demek?:
pastèque, melon d'eau
Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:
Kırıkkale ilinde, Delice ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge.
Karpuz hakkında bilgiler
Karpuz (Citrullus lanatus), kabakgiller (Cucurbitaceae) familyasından tek yıllık bir bitki türü.
Kolları toprak yüzeyinde 3-4 m kadar uzayabilir. Susuz tarım şartlarında kökler oldukça derine inse de sulu tarım şartlarında saçak kökler daha çok 40-50 cm derinlikte yoğunlaşır. İri top şeklindeki meyveleri ise tatlı ve suludur.
Karpuz, sıcak ve ılıman iklimde yetişir. Soğuklardan çok etkilendiği için yetişme devresinde don tehlikesi olmamalıdır. Tohum ekiminde toprak sıcaklığı 12 °C’nin üzerinde olmalıdır. Nem oranı fazla olan yerlerde hastalıklar görülebilir.
100 gr. dilimlenmiş karpuzun besin değerleri şöyle sıralanabilir: 26 kalori; 0,5 gr. protein; 0,3 gr. lif; 0 kolesterol; 10 mgr. fosfor; 7 mgr. kalsiyum; 8,5 mgr. demir; 320 mgr. potasyum: 590 IU A vitamini ve 180 mgr. C vitamini.
Karpuz ile ilgili Cümleler
- Ali bir parça karpuz daha istedi.
- Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.
- Karpuz kesmek için bıçağa ihtiyacım var.
- Karpuz kabak çıktı.
- Karpuzu severim.
- Karpuz yiyek!
- Karpuz yemekten hoşlanırım.
- Ali bütün karpuzu tek başına yemeyi planladığını söyledi.
- Yazın soğuk karpuz gibi bir şey yok.
- Karpuz sıcak bir günde lezzetlidir.
- Karpuz yiyelim!
- Bu karpuzu nereden aldın?
- Çekirdeksiz üzüm ve çekirdeksiz karpuz var. Merak ediyorum çekirdeksiz mango var mı?
- Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini sever.
Karpuz kısaca anlamı, tanımı:
Kabak : Kısa boynuzlu hayvan. Dişleri aşınarak yüzeyi düzleşmiş olan (taşıt lastiği). Tüysüz, dazlak. Ham, tatsız (kavun, karpuz). Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (Cucurbita). Bilgisiz, görgüsüz, kaba. Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılmış olan ürünü. Kabak kemane. Esrarkeşlerin kullandığı bir tür nargile.
Bitki : Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat.
Meyve : Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş. Ürün, sonuç, kâr.
Karpuz kabuğunu görmeden denize girme : "bir işi en uygun zamanı gelmeden yapma" anlamında kullanılan bir söz.
Karpuz kesmekle hararet sönmez : "size kötülük yapmış olan bir kimseden başkasına zarar vermekle o kimseden öç almış olmazsınız".
Karpuz fener : Şenliklerde kullanılan yuvarlak kâğıt fener.
Karpuz kol : Bol büzgülü, kabarık, kısa giysi kolu.
Acı karpuz : Ebucehil karpuzu.
Ebucehil karpuzu : Kabakgillerden, elma büyüklüğündeki meyvesi çok acı ve iç sürdürücü, ishal yapıcı bir bitki, acı elma, acı karpuz, acı kavun (Citrullus colocynthis).
Lamba karpuzu : Işığı yumuşatmak için lambalara geçirilen, mat camdan, basık vb. değişik biçimlerde nesne, karpuz.
Karpuz kollu : Karpuz kolu olan.
Karpuzcu : Karpuz yetiştiren veya satan kimse.
Karpuzculuk : Karpuzcunun yaptığı iş.
Karpuzlu : Aydın iline bağlı ilçelerden biri.
Karpuzsu : Karpuzu andıran, karpuza benzeyen, karpuz gibi, karpuzumsu.
Karpuzumsu : Karpuzsu.
Ayağının altına karpuz kabuğu koymak : Bir yolunu bulup bir kimseyi düzenle işinden uzaklaştırmak.
Bir koltuğa iki karpuz sığmaz : "aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek başarı için sakıncalıdır" anlamında kullanılan bir söz.
Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek : Bir şeyi birinin aklına getirmek.
İki karpuzu bir koltuğa sığdırmak : Aynı anda iki işi veya görevi yapmak.
Sürüngen : Yere yatay olarak uzanan (sap veya kök). Sürünerek giden (hayvan).
Gövdeli : İri yapılı.
Parçalı : Mobilyacılıkta, parçalara ayrılarak yeniden başka biçimlerde oluşturulabilen, modüler. Birden çok parçadan oluşmuş.
Sert : Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, ötümsüz, tonsuz, sedasız. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı. Güçlü kuvvetli. Hırçın, öfkeli, hiddetli. Gönül kırıcı, katı, ters. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı. Titizlikle uygulanan, sıkı. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı.
Yapraklı : Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Yaprağı olan.
Çiçek : Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi. İrinli kabarcıklar dökerek yüzde izler bırakan ateşli, ağır ve bulaşıcı bir hastalık. Süblimleşme veya çiçeksime yoluyla elde edilen toz. Davranışları hafif, toplum kurallarına uymayan kimse. Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü.
Açan : Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı.
Familya : Aile. Karı, eş. Birçok ortak özelliği sebebiyle bir araya getirilen cinslerin topluluğu, fasile.
Lamba : Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul. Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet. Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti.
Kadın : Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen. Bayan. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan. Hizmetçi bayan.
Karpuz armudu : Büyük, sarı ve sulu, temmuzda olgunlaşan bir çeşit armut.
Karpuza : Büyük boy demir çivi, kadak
Karpuzalanı : Van şehri, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
Karpuzcuk : Düğünçiçeği.
Karpuzkaya : Gaziantep ilinde, ŞehitKâmil ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
Karpuzsekisi : Kayseri şehri, Hacılar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
Karpuztepe : Diyarbakır ili, Mermer nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
Karpuzya : Büyük boy demir çivi, kadak
Diğer dillerde Karpuz anlamı nedir?
İngilizce'de Karpuz ne demek? : n. watermelon
Fransızca'da Karpuz : melon d'eau, pastèque [la]
Almanca'da Karpuz : n. Wassermelone, Zitrulle
Rusça'da Karpuz : n. арбуз (M)
Bu kısımda Karpuz nedir? Karpuz ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Karpuz tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Karpuz hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.