Kinds türkçesi Kinds nedir

Kinds ile ilgili cümleler

English: Ali and I like the same kinds of things.
Turkish: Ali ve ben aynı tür şeyleri seviyoruz.

English: Ali doesn't know about those kinds of things.
Turkish: Ali bu tür şeyleri bilmez.

English: Ali can't cope very well with these kinds of situations.
Turkish: Ali bu tür durumlarla çok iyi başa çıkamaz.

English: Ali hates these kinds of things.
Turkish: Ali bu tür şeylerden nefret ediyor

English: "How about some horror stories?" "No, I'd rather not mess with those kinds of things."
Turkish: "Bazı korku hikâyeleri hakkında ne diyorsun?" "Hayır, o tür şeylere karışmamayı yeğlerim."

Kinds ingilizcede ne demek, Kinds nerede nasıl kullanılır?

All kinds of : Her tür. Envai çeşit. Her nevi. Her türlü.

All kinds of goods : Her türlü mal.

Many kinds of : Türlü türlü.

All kinds : Tüm çeşitler. Tüm türler. Türlü türlü.

Kind face : Sevecen yüz ifadesi. Dostça ifadesi olan yüz. Yumuşak ifadesi olan yüz.

Kind treatment : İltifat.

Kind of : Az çok. Adeta. Bir tür. Sayılır. Gibi. Benzeri.

Kind soul : Dostça davranan ve düşünceli kimse. Yardımsever kimse.

A kind of : Bir çeşit. Bir tür.

A kind of millionaire : Milyoner gibi bir şey.

 

İngilizce Kinds Türkçe anlamı, Kinds eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Kinds ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Description : Eşkal. Tavsif. Tasvir. Açıklama belgesi. Bir bulgunun ya da buluşun aslını ve yapıma nasıl uygulanacağını anlatan, bulgucu ya da bulucunun düzenlediği belge. Beyan. Tarif. Betimlenme. Betimleme.

Fact : Vakıa. Hakikat. Olgusal gerçek. Olmuş şey. Durum. Gerçek olay. Bilgi. Gözlenebilir ya da görgül işlemlerle kavranabilir olan ve kendine özgü bir örüntüsü bulunan olay. Çarpınım.

Kindly : Kibarca. Hoş. İyi niyetli. Arkadaşça. Sevecen. Nazikçe. Merhametli. İyilikle. Lütfen. İyi.

Character : Belli ahlak ölçülerine göre değerlendirilen kişilik. bir organizmanın belirgin yönü ya da yönleri. bir şeyi benzerlerinden ayıran temel özellik. Ira. Sıfat. İsim. Kişilik. Tabiat. Canlının morfolojik ve fizyolojik özelliklerinden her biri. Bir türün bireylerinin sahip olduğu biçim, renk, büyüklük, yapı özellikleri. genlerin etkisi ile meydana çıkarak dölden döle taşınırlar. Bilgisayar, bilişim, biyoloji, eğitim, sinema, televizyon, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. İnsanın etkinliklerine, yaşama koşullarına bağlı olan ve eylemlerinde açığa vurulan durağan düşünüş özelliklerinin tümü.

Like : -miş gibi. -in özelliği. Gibi. Aynı. Benzeri. Dilemek. Hazzetmek. İlg.gibi. Hoşlanmak. Rağbet etmek.

Kindhearted : İyi kalpli. Şefkatli. İyi huylu. Yufkayürekli. Sevgi dolu. İyiliksever. Sevecen. İyi yürekli.

Essences : Öz. Cevher. Esas. Ruh. Esans.

Assortment : Türlü çeşitleri içeren bir bütün. Ayırma. Mal çeşidi. Çeşitlilik. Sınıflandırma. Tasnif. Karışım.

 

Genus : Soy. Biyoloji, veterinerlik, jeoloji alanlarında kullanılır. Canlıların sınıflandırılmasında kullanılan bir terim olup türleri içine alan taksonomik bir grup, genus. Türlerin bir araya gelmesiyle oluşan taksonomik bir grup, soy, genus. Cins, cinsiyet. Takım. Genus. Türleri ayırt etmede kullanılan bilimsel ifade.

Item : Tane. Hesapta tek rakam. Bilgisayar, bilişim, eğitim alanlarında kullanılır. Adet. Madde fıkra. Öğe. Madde. Sınar. Bir ölçüm boyutu ya da konusuna ilişkin çeşitli konum ya da dizilleri dile getiren ve ölçme araçlarını oluşturan sözcük, tümce, anlatım, ayrıç ya da işlemlerden her biri. Haber.

Kinds synonyms : art form, good hearted, the like, ilks, hues, ilk, flavor, merciful, diversities, considerate, manner, breed, color, kindness, genuses, eligibility, genera, composition, assortments, attribution, soft, diversity, compositions, kind hearted, gentle, denomination, gender, hue, brand, make, full blooded, genre, stripe.

Kinds zıt anlamlı kelimeler, Kinds kelime anlamı

Antitype : Olacağı önceden ima edilen olay. Olacağı önceden işaret edilen olay.

Type : Çeşit. Kişileştirme işleminde genel olarak ele alınan oyun kişisi. seyirci tarafından özellikleri bilinen ve kavramları getiren derinliği olmayan oyun kişisi. hiçbir ruhsal gelişimi yoktur. davranışlarıyla anlaşılır ve her oyunda aynı yolda hareket eder. örnek : kavuklu, pişekar, pantalone, arlekino, vb. Türünü saptamak. Yalnız ya da başka masallarla birlikte söylendiğinde anlamında hiçbir değişiklik olmayan bağımsız masal türü. bk. masal, anakonu. krş. değişken, değişkin. Bir topluluktaki belirli özellikleri taşıyan bir kimseyi, bilinen kalıplar içinde yansıtan oyun kişisi. Bilgisayar, sinema, televizyon, ekonomi, tiyatro alanlarında kullanılır. Cins. Yazmak. Daktilo kullanmak. Kimi özdeklerin bileşimlerine, arılık kertelerine göre ayrıldıkları bölümlerden her biri.

Inconsiderate : Tedbirsiz. Münasebetsiz. Anlayışsız. İzansız. İhtiyatsız. Düşüncesiz. Saygısız. Nezaketsiz. Başkalarını düşünmez. Bencil.

Kinds antonyms : unkind, hard, ill natured, unkindness, malign, merciless.