Mastermind türkçesi Mastermind nedir

  • Yürütmek.
  • Beyin.
  • Çekip çeviren kimse.
  • Yönetmek.
  • İdare etmek.
  • Bir işin beyni olmak.
  • Tezgahlamak.
  • Bir işin beyni.
  • Akıllıca planlamak.
  • Çok zeki kimse.
  • Deha.
  • Çekip çevirmek.

Mastermind ile ilgili cümleler

English: Ali masterminded his father's death.
Turkish: Ali babasının ölümünü yönetiyor.

Mastermind ingilizcede ne demek, Mastermind nerede nasıl kullanılır?

Masterminded : Bir işin beyni. Bir işin beyni olmak. Çekip çeviren kimse. Yönetmek. Çekip çevirmek. Deha. İdare etmek. Yürütmek. Beyin. Tezgahlamak.

Masterminding : Deha. İdare etmek. Çekip çeviren kimse. Yürütmek. Çekip çevirmek. Yönetmek. Beyin. Tezgahlamak. Bir işin beyni. Bir işin beyni olmak.

Masterminds : Çekip çevirmek. Deha. Tezgahlamak. Bir işin beyni olmak. Bir işin beyni. İdare etmek. Yürütmek. Yönetmek. Beyin. Çekip çeviren kimse.

Master agreement : Temel sözleşme. Şirket ana sözleşmesi. Ana sözleşme.

Master and servant : Efendi ve köle.

Master clock : Ana saat. Anasaat. Bir gözlemevi ya da kurumda, en doğru giden ve öbür saatlerin ayarlanmasında kullanılan saat.

Master class : Ustalık dersi. Usta bombardımancı sınıfı. Ustalık sınıf.

Master bedroom : Ebeveyn yatak odası.

Master budget : Ana plan. Genel bütçe. Bütün bir dönemin tüm sayışımlarını kapsayan ödeneklik. Ana bütçe planı. Esas bütçe. Ana bütçe. Ayrıntılı ödeneklik.

 

Master at arms : Savaş gemisi güvenliği. Gemi polisi.

İngilizce Mastermind Türkçe anlamı, Mastermind eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Mastermind ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Conduct : Olayların kendiliğinden akışı ya da yönlendirme sonucu izlediği süreç. Sevk ve idare etmek. Kılavuzluk etmek. Yöneltmek. Geçirmek. Gidiş. Davranış. Kişinin özellikle ahlak bakımından gösterdiği davranım. bir kimsenin içinde bulunduğu toplumsal, ekonomik ve kültürel koşullar dolayısıyle geliştirdiği ve onu aynı durumdaki kimselere yaklaştıran davranımların tümüne verilen ad. 3-bir kimse ya da bir olay karşısında alınan durum. Yönlendirmek. Geleneklere, göreneklere, aktöreye, güzellik kurallarına ve ilkelerine göre değerlendirilen ya da yöneltilen kişi davranışı. insanı hayvandan ayırt eden bilinçli, özgür istence dayalı davranış.

Look after : Gözetmek. Kollamak. Göz kulak olmak. Sahip çıkmak. Mukayyet olmak. İle ilgilenmek. Bakmak. Bakımını üstlenmek. İlgilenmek.

Geniuses : Düşünce yapısı. Görüş. Ruh. Yaratıcılık. Dahilik. Dahi. Koruyucu melek.

Execute : İcra etmek. İfa etmek. Düzenlemek. İnfaz etmek. Yerine getirmek. İdam etmek. Tatbik etmek. Etmek. Uygulamak. Çalmak.

Brainiac : Çok zeki kişi. Dahi (argo terim). İleri zekalı kimse.

Filches : Çalmak. Aşırmak.

Brains : Zeka. Akıl. Kafa.

Organise : Sendikalaştırmak. Teşkil etmek. Organize etmek. Birleştirmek. Teşkilatlanmak. Düzenini sağlamak. Bir şeyi koordine etmek. Sıraya koymak. Düzen sağlamak. İşçi sendikası kurmak (ayrıca organize).

 

Administered : Ettirmek. Hizmet etmek. Yönetilmiş. Uygulamak. Vermek (ilaç, ceza vb). İdare edilmiş. Yönetilen. Verdirmek.

Mastermind synonyms : einstein, keep in order, cerebrums, intellect, collared, administrating, boss, choreograph, run a business, captained, prodigy, cerebral, prodigies, encephala, cabbage, plan, wizes, filching, call the shots, be enough, carry on, managed, encephalon, intelligence, cabbages, brilliance, bossed, braining, masterminded, gray matter, administrated, masterminding, grey matter.