Mediterranean policy türkçesi Mediterranean policy nedir

  • Akdeniz politikası.
  • Avrupa birliği ülkelerinin akdeniz ülkeleriyle yaptığı tercihli ticaret anlaşmaları arasında uyum sağlamak için oluşturulmuş ortak politika.
  • İktisat alanında kullanılır.

Mediterranean policy ingilizcede ne demek, Mediterranean policy nerede nasıl kullanılır?

Mediterranean : Akdenizli. Aradeniz. Akdeniz. Anadenizden genellikle dar ve sığ bir boğazla ayrılan, akdeniz örneğinde olduğu gibi, karalar içine sokulan deniz. Kıtalar arası. Akdeniz'e veya akdeniz bölgesine özgü. Kara ile çevrili. Kapalı (deniz). Aralık denizi. Coğrafya, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır.

Policy : Sigorta belgesi. Poliçe. Politika. Tedbir. İlke. Davranış biçimi. Prensip. Belirlenen amaç veya hedeflere ulaşmaya yönelik karar ve eylemler bütünü. İdare. Hareket tarzı.

Eu mediterranean policy : Akdeniz politikası. Ab akdeniz politikası.

Mediterranean anemia : Akdeniz anemisi.

Mediterranean basin : Akdeniz'i çevreleyen çanak. Akdeniz çanağı. Akdeniz havzası.

Mediterranean black headed gull : Kara başlı martı. Yağmur kuşları (charadriiformes) takımının, martıgiller (laridae) familyasından, 35 cm kadar uzunlukta, sırtı kül rengi, karnı ak, başı kara, gagası ve ayakları kırmızı olan, akdeniz ve karadeniz'de yaşayan bir tür.

 

İngilizce Mediterranean policy Türkçe anlamı, Mediterranean policy eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Mediterranean policy ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

Eu mediterranean policy : Ab akdeniz politikası.

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

A group shares : Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü. A grubu hisse senedi.

A change in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

 

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu ortaklığı. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

A change in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Mediterranean policy synonyms : a shift in demand, a shift in individual demand, a shift in supply, ability to pay principle, ability to pay approach, abnormal budget, a change in demand.