Old man türkçesi Old man nedir

  • İhtiyar.
  • Yaşlı.
  • Patron.
  • Apsent.
  • Bulvar oyunlarında yaşlı adam ya da baba rolü.
  • İhtiyar adam.
  • Kaptan.
  • Deniz pelin.
  • Yaşlı adam.
  • Babalık.
  • Baba.
  • .
  • Koca.

Old man ile ilgili cümleler

English: A humble-looking old man was presented to the king.
Turkish: Mütevazi görünümlü yaşlı adam krala takdim edildi.

English: A lonely old man lives there.
Turkish: Orada yalnız bir yaşlı adam yaşıyor.

English: "Cat?", the old man wondered.
Turkish: "Kedi? ", yaşlı adam merak etti.

English: A portrait of an old man was hanging on the wall.
Turkish: Duvarda yaşlı bir adamın portresi asılıydı.

English: "The Old Man and the Sea" is a novel by Hemingway.
Turkish: "The Old Man and the Sea" Hemingway tarafından yazılmış bir romandır.

Old man ingilizcede ne demek, Old man nerede nasıl kullanılır?

Old : Pişkin. ...yaşında. Yaşlı. Önceki. Deneyimli. Kart. Köhne. Eski zamanlar. Büyük. Eski.

Man : Erkek. Adam vermek. Adamla donatmak. Görev yapmak. Düşünme ve konuşma yetileri olan bilinçli, toplumsal canlı. İnsan. Adam. Adam yerleştirmek. Belirli bir iş için yeterince insan olmak.

Old man of the sea : Yapışkan tip. Baş belası.

Childless old man : Çocuksuz yaşlı adam.

Dirty old man : Seks düşkünü yaşlı erkek. Kart zampara.

The old man and the sea : Çok büyük mücadeleler sonucu dev bir kılıçbalığı yakalama hayalini gerçekleştiren kübalı bir balıkçı hakkında ernest hemingway tarafından yazılan ve 1952 yılında yayınlanan roman. Yaşlı adam ve deniz.

 

The old man : Kaptan. İhtiyar. Sözü geçen kimse. Yönetici. Baba. Koca.

İngilizce Old man Türkçe anlamı, Old man eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Old man ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Begetters : Sebep olan kimse.

Old : ...yaşında. Kart. Eski. İhtiyarlamak. Pişkin. Büyük. Eski zamanlar. Önceki.

Stepfather : Üvey baba.

Husbands : Efendi. Kocalar. İdareli kullanmak. İdare etmek.

Gerry : New york eyaletinde yerleşim yeri. Bunak. İhtiyar kişi. Yaşlı kimse. (avustralya argosu) yaşlı insan.

Graybeards : Beyaz veya ak sakkalı. Üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi.

Captains : Kaptanlık yapmak. Yüzbaşı. Kaptanlık etmek. Kumanda etmek. Önder. Ustabaşı. Baş garson. Lider. Başkomiser.

Greybeard : Üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi. Beyaz veya ak sakkalı.

Wormwood : Pelinotu. Pelin. Acı şey. Acı pelin. Deniz yavşanı. Acı veren şey. Yemişen.

Old man synonyms : hubbies, governors, chief, bosses, gargantuan, dada, absinthe, coequal, cox, freedom, wormwoods, compeers, absinth, ancient, oldie, coequals, grandsire, dad, parenthood, gaffer, mistresses, shipman, captain, father, husbanding, big boss, fellows, alleles, captaining, feller, oldies, hubby, captained.