Olgun yumurta nedir, Olgun yumurta ne demek

Olgun yumurta; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Döllenmeye hazır yumurta.

Teknik terim anlamı:

Yumurta sarısı oluşumunu tamamlamış, yağ damlacıkları çekirdeğe yakın bir noktada tek kütle durumuna gelmiş ve döllenebilir özellikteki yumurta.

Olgun yumurta kısaca anlamı, tanımı

Yumur : Verimsiz toprağı kiraya verenin, karşılığında aldığı tohum kadar ürün. Hayvanlarda, midenin bir parçası

Olgu : Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa. Edebî eserlerde olayı geliştiren davranış, iş. Varlığı deneyle kanıtlanmış şey.

Olgun : Yenecek duruma gelmiş (meyve). Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil. Tamamlanmış, iyice işlenmiş (yazı, düşünce vb.).

Yumurta : Bir dişinin vücudunda oluşan, yumurtlama ve döllenmeden sonra aynı türden bir canlı oluşturan hücre. Er bezi. Çorap onarmakta kullanılan, yumurta biçiminde, genellikle tahta veya mermerden kalıp. Tavuk yumurtası. Kanatlı hayvanların çoğalmasını sağlayan kabuklu bir besin maddesi.

Olgun yumurtalık folikülü : Graaf folikülü.

Yumurta sarısı : Yumurtanın ortasında bulunan sarı bölüm. Bu bölümün rengi. Bu renkte olan.

 

Döllenme : Erkek gametle dişi gametin kaynaşmasıyla yumurtacığın oğulcuk durumuna gelmesi, aşılanma, ilkah. Tozlaşma.

Damlacık : Küçük damla.

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

Oluşum : Oluşma işi, teşekkül, teşkil. Katman, kütle, gök cismi vb.nin biçimlenme süreci.

Döllen : Cömert.

Yakın : Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan. Uzak olmadan. Aralarında sıkı ilgi bulunan. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba. Benzeyen, andıran, yaklaşan. Uzak olmayan yer. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.

Damla : Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı. Damla biçiminde olan (ziynet). Kalbe inen inme, felç. Damlalıkla kullanılan ilaç. Çok az miktar.

Dölle : Asma.

Tamam : Bütün, tüm. Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz. Evet. Eksiksiz. Tamamlanmış, bitmiş. Yanlış ve yalan olmayan, doğru.

Nokta : Çok küçük boyutlarda işaret, benek. Orta nokta. Sınır, derece, radde. Konu, konu ile ilgili önemli bölüm. Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret. Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.). Yer. Nöbetçi, gözcü, bekçi. Hiçbir boyutu olmayan işaret. Nöbetçi bulunan yer.

Kütle : Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın. Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği. Kitle.

Hazır : Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya. Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş. Fırsattan yararlanarak. Bir işi yapmak için gereken her şey tamamlanmış olarak. Belirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, ısmarlama karşıtı.

Diğer dillerde Olgun yumurta anlamı nedir?

İngilizce'de Olgun yumurta ne demek ? : mature egg, permanent ovum