Ozon nedir, Ozon ne demek

Ozon; bir kimya terimidir. kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

Kimya'daki anlamı:

Formülü O3 olan, çoğunlukla hava veya oksijen içindeki bir elektrik boşalımı sırasında oluşan, yağ, tekstil ve şeker çözeltilerinin renginin giderilmesinde ve ayrıca dezenfektan olarak kullanılan , suda çözünen ve yükseltgen bir özellik gösteren, doğada az bulunan soluk mavi renkli, şiddetli kokulu, oksijen elementinin bir allatropu.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Oksijenin allotropik biçimi olan ve gaz durumunda bulunan bir dezenfektan.

Bilimsel terim anlamı:

O3; oksijen öğesinin doğada az bulunan bir ayrıbiçimi.

İngilizce'de Ozon ne demek? Ozon ingilizcesi nedir?:

ozone

Fransızca'da Ozon ne demek?:

ozone

Ozon hakkında bilgiler

Şablon:Kimyakutu Termokimya

Ozon gazı (O3), 3 oksijen atomundan oluşan molekülleriyle renksiz bir gazdır ve atmosferin üst katmanlarında yer alır.

Oksijenin allotropudur, trioksijen olarak da tanımlanır. Normal koşullarda atmosferin alt kısımlarında O3 miktarı yaklaşık 0,4 ppm değerindedir. Bununla birlikte dumanlı sisin olduğu yerlerde ozon miktarı artmaktadır. Ozon'un 0,12 düzeyini aşması sağlığa zararlı kabul edilir. Ozon, gökyüzünün mavi renginin ana sebebidir. Sıvı hâlde lacivert renge dönüşen ozon gazı, Dünya'yı Güneş'ten gelen zararlı morötesi radyasyonuna karşı korumaktadır. Atmosferin üst katmanlarında UV ışınları, alt katmanlarında yıldırım çakması sonucu oluşan elektrik akımının oksijeni parçalaması ile oluşan ozon, havanın temizlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Ozon gelişmiş ülkelerde gıda tekstil lojistik sağlık sektörlerinde yaygın bir şekilde alternatifsiz dezenfektan olarak kullanılmaktadır.

 

Ham maddesi oksijen olan ozon depolanamayan ve stoklama imkânı olmayan tek gazdır. Ozonun stoklanamamasının sebebi Ozon gazının, bulunduğu ortamın sıcaklığı ile doğru orantılı olarak zamanla ham maddesi olan oksijene dönüşmesidir. Derin cerrahi yaraların tedavisinde etkilidir ve sağlık sektöründe tedavi amaçlı olarak kullanılmaktadır. Bilinçsiz kullanımının başta karaciğer olmak üzere insan sağlığına yan etkileri vardır.

Ozon ile ilgili Cümleler

  • Bu tablo ozon tabakasının işlevini gösteriyor.
  • Ozon tabakası olmasaydı, tehlikede olacaktık.
  • Ozon tabakasına zarar veren kimyasal maddeleri yasaklama niyetinde değilmisiniz?
  • Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.
  • Ozon tabakası olmaksızın,tehlikede olurduk.

Ozon kısaca anlamı, tanımı:

Molekül : Element veya bileşikleri oluşturan ve onların özgül niteliklerini gösteren en küçük birim, madde. Bir bütünün en küçük parçası. Fiziksel kimyada bir veya birkaç atomun birleşmesinden oluşan, birkaç çekirdek veya elektronlu yapı.

 

Atom : Yaprakları üst üste sarılı topak marul. Eski Yunan filozoflarına göre gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri. Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık.

Oksijen : Atom numarası 8, atom ağırlığı 16 olan, hidrojenle birleşerek suyu oluşturan, rengi, kokusu ve tadı olmayan, havada beşte bir oranında bulunan bir gaz, müvellidülhumuza (simgesi O).

Ozonometre : Ozonölçer.

Ozonosfer : Ozon yuvarı.

Ozonoskop : Ozonun varlığını tespit etmeye yarayan düzenek.

Ozonölçer : Atmosferdeki ozon niceliğini tespit etmeye yarayan alet, ozonometre.

Ozon ölçüm : Havada ve oksijen içindeki ozonu ölçme işi.

Ozon tedavisi : Lokal veya genel banyo, pansuman veya iğneyle ozon ve oksijen vererek yapılmış olan tedavi.

Ozon yuvarı : Atmosferin 15-40 kilometre arasında bulunan tabakası, ozonosfer.

Ozonlama : Ozonlamak işi.

Ozonlama cihazı : Ozonlanmış oksijen elde etmeye yarayan, duyarlı bir alet, ozonlayıcı.

Ozonlamak : Oksijeni ozon durumuna getirmek.

Ozonlaşma : Ozonlaşmak durumu.

Ozonlaşmak : Ozon durumuna gelmek.

Ozonlaştırıcı : Ozonlu oksijen veya hava hazırlayan alet.

Ozonlayıcı : Ozonlama cihazı.

Ozonoliz : Ozonla ayrışma.

Ozonür : Ozonun çift bağlı organik maddelerle meydana getirdiği katılma bileşiği.

Kokulu : Kokusu olan.

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Basit : Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan. Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı. Süssüz, gösterişsiz. Kolay. Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz.

Element : Kimyasal yöntemlerle ayrıştırılamayan veya bileşim yoluyla elde edilemeyen madde.

Şablon : Üzerindeki harf ve şekillerin çevre çizgileri kalem ucu girecek biçimde oyuk olan, bu çizgilerden kalemle istenilen biçim elde edilen, metal veya plastikten cetvel. Değişik alanlarda düzeltme, belirleme, ölçme, denetleme işlerinde kullanılan ve yaptığı işe göre yapısı değişen araç. Çok kez tekrarlandığından kanıksanmış basmakalıp örnek.

Renksiz : Davranış ve düşünce yönünden belli bir niteliği olmayan. Solgun görünen, soluk. Rengi olmayan.

Atmosfer : Hava yuvarı. Basınç birimi olarak kullanılan, 15 °C'de deniz yüzeyinde, 76 santimetre uzunluğunda ve tabanı 1 santimetrekare olan cıva sütununun ağırlığı (1 kilogram 33 gram). İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam, hava. Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı.

Ozon tabakası : Güneşin aşırı morötesi (UV) ışınlarından dünyayı koruyan, stratosferdeki tabaka.

Ozon üreteci : Yüksek elektriksel boşalım altında, oksijeni ozona çeviren aygıt.

Ozonizör : (kimya)

Ozonyuvarı : Yer havayuvarında 30 km. lik yüksekliğin üstünde, sıcaklığın arttığı ve ozon (O moleküllerinin doğduğu katyuvarının ara katmanı.

Diğer dillerde Ozon anlamı nedir?

İngilizce'de Ozon ne demek? : [Ozon] n. ozone, product resulting from the electric decomposition of the oxygen in the atmosphere, gaseous component of the atmosphere

n. ozone, form of oxygen having three atoms in its molecule that is a result of electrical discharge in oxygen and is found in small quantities in the atmosphere (especially after a thunderstorm) and forms a protective layer in the upper atmosphere

adj. ozonic

Fransızca'da Ozon : ozone [le]

Almanca'da Ozon : n. Ozon

Rusça'da Ozon : n. озон (M)

adj. озоновый