Parmak parmak perküsyonu nedir, Parmak parmak perküsyonu ne demek

Parmak parmak perküsyonu; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Elle perküsyonda, perküsyon çekici yerine bir elin orta parmağı plesimetre yerine diğer elin işaret ve orta parmağı kullanılarak yapılan perküsyon, digital-digital perküsyon.

Parmak parmak perküsyonu anlamı, tanımı

Perk : Sağlam, güçlü. Katı, sert : Ekmeğin hamuru perk oldu. Çıta, ince tahta yapılan ağaç ve ağacın dış kısmı. Korku : Benim senden hiç perkim yok. Katı, sert. Korku, çekinme: Allah'tan başka kimseden perkim yok. [Bakınız: berk]

Parmak : İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri. Koyu sıvılara daldırıp çıkarıldığında bu organa bulaşan miktar kadar olan. İnç. Eni bu organ kadar olan. Bir işe karışmış olma ilgisi. Bir tekerleğin merkezinden çemberine kadar uzanan çubukların her biri. Arşının yirmi dörtte biri.

Parmak parmak : Parmak biçiminde. Parmaklayarak.

Perküsyon : Vurmalı sazlar. Tanı için parmak veya alet kullanılarak vurup dinlemekle yapılmış olan muayene.

Perküsyon çekici : Tahta, boynuz, plastik veya metalden yapılmış perküsyon yapmaya yarayan bir ucu plastik olan saplı alet.

Plesimetre : Bir kaburgalar arası sahanın genişliğini geçmeyen genişlikte metal, kemik veya tahtadan yapılmış perküsyonda kullanılan yassı alet.

 

Digital : Dijital sinyaller yoluyla çalışan ve analog elektroniklere göre daha az maliyetli cihaz.

Yerine : Bir şeyin veya bir kimsenin yerini almak üzere. Başkasının adına. Alegori.

Çekici : Kaza veya arıza yapan, yanlış yere park eden aracı belli bir yere götürmek için kullanılan taşıt. Alımlı.

İşaret : Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im. El, yüz hareketleriyle gösterme. Belirti, gösterge, alamet.

Diğer : Başka, özge, öteki, öbür.

İşare : İşaret.

Çeki : Tartı. Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi. Kadınların başlarına bağladıkları örtü. Üzüntü, sıkıntı.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

İşar : Yazı ile bildirme.

Orta : Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. İyi ile kötü arasındaki durum. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Yeniçeri Ocağında tabur. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Ne büyük ne küçük, midi. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Ne uzun ne kısa, midi. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Orantı.

 

Yeri : Yürü. Utanmaz: Yêriliğin cezasını çekti.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Diğer dillerde Parmak parmak perküsyonu anlamı nedir?

İngilizce'de Parmak parmak perküsyonu ne demek ? : finger-finger percussion