Pre türkçesi Pre nedir

Pre ile ilgili cümleler

English: "Do you prefer tea or coffee?" "Neither. I prefer milk".
Turkish: "Çay mı yoksa kahve mi tercih edersiniz?" "Hiçbiri. Ben süt tercih ederim."

English: "In" is a preposition.
Turkish: "İn" bir edattır.

English: "It's very pretty." "I bought it in Japan."
Turkish: "Bu çok güzel." "Onu Japonya'da aldım."

English: "We are in the middle of a war", said the President.
Turkish: Başkan biz savaşın ortasındayız dedi.

English: "This looks pretty interesting," Hiroshi says.
Turkish: Hiroshi,""Bu, oldukça ilginç görünüyor." diyor.

Pre ingilizcede ne demek, Pre nerede nasıl kullanılır?

Pre animism : Öncancılık. Cancılıktan önce, tektanrısal inançlara dayanan bir çağın varolduğuna ilişkin görüş. bk. can, cancılık.

Pre cambrian : Prekambriyum.

Pre censorship : Öndenetleme. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Çevrilmesine henüz başlanmamış bir filmin oyunluğu üzerinde yapılan, bundan alınan sonuca göre filmin çevrilip çevrilmeyeceğine ya da değişiklik yapılmasına karar verilmesini sağlayan denetleme çeşidi.

Pre chamber engine : Önyanma odalı motor. Bir patlamasız motorda, yakıt püskürteci ile yuvgu arasında yer alan, içindeki gazın burgaç devinimiyle yakıtı toz durumuna getiren yardımcı odalı motor.

 

Pre coordinate indexing : Önceden ilişkilendirilmiş dizinleme. Önce-düzenli dizinleme. Bilgi erişimde, derlemdeki belgelerin, önceden saptanmış bir sınıflama dizgesine göre düğümlendiği ya da dizinlendiği, kullanıcının da aramalarını bu sınıflama dizgesinde yer alan anahtar-sözcüklere bağlı kalarak yapmak durumunda bulunduğu dizinleme türü.

Pre finance : Önfinansman. Bir işletmenin almış olduğu siparişi yerine getirebilmesi için alıcılar aracılığıyla, doğrudan veya dolaylı olarak kendisine açılan kredi. bk. dışsatım önfinansmanı.

Pre existing use : Bölgeleme kurallarına uymamakla birlikte, bu kuralların yürürlüğe girmesinden önce var olan ve iyelerince bırakılmalarına değin değiştirilmeyen kentsel toprak kullanım türleri. Eski kullanım.

Pre edit : Ön edit. Ön biçimleme.

Pre dubbing : Bir görünçlükteki konuşmaların, bu görünçlüğün görüntülerinden önce alınması durumu. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Önceden sözlendirme.

Pre emption right : Şufa hakkı. Öncelik hakkı. Ön alım hakkı. Hisse senedi sahiplerine yeni çıkarılan hisse senetlerini mevcut paylarıyla orantılı biçimde satın almak için tanınan hak. hisseli mülklerin satışında, öncelikle pay sahibi olan kişilere tanınan satınalma hakkı. .

İngilizce Pre Türkçe anlamı, Pre eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pre ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Frontals : Alın+. Mihrap örtüsü. Cephe+. Cephesel. Alın kemiği. Cepheye ait. Alna ait. Alınlık. Cepheden.

 

Ere now : Bundan önce. Vaktiyle. Bundan evvel.

Anteing : Giriş. Bop (poker). Para vermek. Bop. Pokerde başlangıçta ortaya konan para. Ödemek. Para sürmek. Para koymak.

Foregrounded : Önplan. Ön plana almak. Önalan. Ön plan.

Foregrounds : Ön plana almak. Önplan. Ön plan. Önalan.

Onetime : Eski. Eskiden.

Erst : Eskiden. Vaktiyle. Daha evvel (arkaik). Evvela.

Before : Karşı. Önünde. -meden önce. Evvel. Daha önce. Bundan önce. İlerisinde. Önden. Peşin.

Already : Hanidir. Çoktan. Şimdiden. Halen. Evvelce. Bile. Halihazırda. Zaten. Daha şimdiden.

Ere : Evvel.

Pre synonyms : presocratic, erstwhile, at first, early, beforehand, initial, former, back, antecedently, erenow, aforegoing, antes, avant, antings, foreground, frontal, anting, at the outset, predecessor, old, anteriorly, antecedental, ago, ex, beforetime, a little previous, before time, before now, anterior, during the previous, aforetime, forward, fores.

Pre zıt anlamlı kelimeler, Pre kelime anlamı

Subsequent : Sonra gelen. Sonraki. Müteakip. Sonradan ortaya çıkan. Sonradan gelen. Daha sonraki. (belirli bir olayı) takip eden. İzleyen.