Premiums türkçesi Premiums nedir

Premiums ingilizcede ne demek, Premiums nerede nasıl kullanılır?

Insurance premiums sheet for three months : Üç aylık güvence kesenekleri çizelgesi. İşverence düzenlenerek güvence sayışımlarının kurumca tutulmasına temel olmak üzere her güvencelinin üç aylık dönemdeki kesenek ödeme gün sayısı toplamı ile güvence keseneğine temel kazançlar tutarının toplamlarını kapsayan ve toplumsal güvenceler kurumuna verilen bildirge.

Incentive premiums : İşçileri daha çok üretime özendirmek için verilen ikramiye. Teşvik primi.

Unpaid premiums : Ödenmeyen kesenekler. Yasasına göre alınacak güvence keseneklerinin ödenmesi için işverene yapılan bildiriden sonra da ödenmemiş olan kesenekler. Ödenmemiş prim.

Premium bond : Primli tahvil.

Premium deal : Primli işlem.

Share premium fund : Hisseler için mevcut değerlerinin üzerinde ödenmiş toplam tutarı gösteren bilanço üzerinde alt cümle (muhasebe). Hisse öncelikli fon.

Advance premium : Ücretine mahsuben ödenen avans. Peşin ikramiye. Peşin ödenen prim. Ön özenek. Bir mal satın alındığında, sonra aynı maldan bir miktar daha alınmak koşuluyla alıcıya verilen özenek.

Additional premium : Ek prim.

Premium documents : Prim belgeleri. Kesenek belgeleri. Yasasına göre işçi yararına yapılacak işlemler sağlanılmak üzere işverence düzenlenerek toplumsal güvenceler kurumuna belirli süreler içinde verilmesi zorunlu olan belgeler.

 

Premium insurance : Prim sigortası.

İngilizce Premiums Türkçe anlamı, Premiums eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Premiums ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Site : Mekan. Yerleştirmek. Yerleşim yeri. Yer. Oturtmak. Orun. Arsa. Mevki. Konuş.

Shares : Katılım. Hisse senedi. Hisse senetleri. Sermaye payı. Esham. Paylaşımlar. Hisseler. Pay. Hisse.

Commendation : Takdirname. Onurlandırma. Takdir. Övme. Övünç. Resmi takdirname. Salık verme. Tavsiye. Övgü.

Lagniappe : Armağan. Alışveriş yapıldığında yanında verilen hediye. Satın alınan malla beraber verilen hediye. Hediye. Satın alınan bir ürünün yanında verilen hediye.

Return : Dönüş. Hasılat. Oyunda olayın düzgün ilerleyişini ve zamanın sırasını bozarak geçmiş bir olaya dönme, oyunun bir yerine geçmişte oluşmuş bir sahne katma. Geri göndermek. Dönmek. Karşıdan gelen topun ağın üzerinden ya da ağa dokunarak yeniden karşı alana gönderilmesi. Döndürüş. Rövanş. Geri çevirmek.

Distinction : Temayüz. Üstünlük. Ayırtım. Rütbe. Fark gözetme. Fark. Ayırt etme. Nişan. Ayrı olma. Saygınlık.

Gratifications : Ek ödeme. Memnuniyet. Hoşnutluk. İftihar. Zevk veren şey. Tatminkar. Haz. Zevk. Sevinç.

Share : Paylaşmak. Ortaklığa katılma anlam ve payını kapsayan, bunun dışında hiç bir ayrıcalığı olmayan pay belgiti. Paylaştırmak. Saban demiri. Söylemek. Anamalın belirli bir bölümü. pay belgiti. Yarıcılık. Bilgisayar, coğrafya, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Sermaye payı. Hisse senedi.

 

Dividend : Hisse. İflas halinde alacaklılara ödenen pay. Anonim şirketlerde hisse senedi sahiplerine şirketin karlarından payları ölçüsünde yapılan ödeme. Pay. Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Temettü. Kar hissesi. Anonim şirketlerde, kardan ve bu amaçla ayrılmış yedek akçelerden ortaklara, şirkete yatırmış oldukları sermayeyle orantılı bir biçimde nakit ya da hisse senedi olarak dağıtılan pay. Bir girişimin bir akçalı yıl ya da bir deneme süresi içinde gerçekleştirdiği net karın pay belgiti başına düşen bölümü.

Premiums synonyms : land site, divident, bounties, percent, bounty, percentages, gratification, contango, gratuity, percentage, pluming, premium, proceeds, accolade, advantage, subsidy, bonuses, kudo, lagniappes, yield, guerdons, interest on money, bonus, contribution, payoff, percents, bringing, meeds, award, adaptive expectations theory, plumes, plume, meed.

Premiums zıt anlamlı kelimeler, Premiums kelime anlamı

Inferior : Ast olan kimse. Alt veya aşağı anlamında. İnferiyor. Alt, alt taraf. Aşağı derecede olan kimse. Kalitesiz. Ast rütbede. Aşağı derecede olan şey. Alt.

Nonpayment : Ödememe. Tediye etmeme. Ademi tediye. Ödemesiz. Ödeme yapmama. Bir borcu ödememe. Adem-i tediye.