Pudra nedir, Pudra ne demek

Pudra; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

"Pudra" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Hiç boya kullanmaz, az pudra sürerdi." - P. Safa

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Toz.

İngilizce'de Pudra ne demek? Pudra ingilizcesi nedir?:

poudre

Pudra hakkında bilgiler

Pudra, makyaj malzemesi olarak kullanılan bir çeşit kozmetik ürün.

Pudra eskiden pirinç unundan yapılırken günümüzde çok daha başka maddelerden yararlanmaktadırlar. Nişasta, talk, kalsiyum karbonat, çinko ya da titan oksitleri gibi maddeler bugün güzellik malzemelerinin içinde yer almaktadır.

Bu maddeler özel olarak renklendirilip güzel kokularla karıştırıldıktan sonra piyasaya çıkarılmaktadır.

Pudra ile ilgili Cümleler

  • Sana tokat atsam bütün şehir makyaj pudrasından boğulacak.
  • Pudra şekerini sevmiyorum.
  • Pudra suda çözümlenir.
  • Yanak ve dudağa el atıp sonra da pudra ve parfüm sürünüp evden çıkar.

Pudra anlamı, tanımı:

Ürün : Eser. Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul. Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey. Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey.

 

Pudra şekeri : Dövülerek ince un durumuna getirilmiş şeker.

Taş pudra : Süslenmek için kullanılan pudra ve krem karışımı katı madde.

Talk pudrası : Nişasta, bizmut, karbonat vb. ile karıştırılmasıyla yapılan, özellikle bebeklerin pişik gibi deri hastalıkları için kullanılan pudra.

Pudralama : Pudralamak işi.

Pudralamak : Pudra sürmek.

Pudralı : Pudra sürülmüş olan (yüz, cilt).

Pudralık : Pudra kutusu, pudriyer.

Mineral : Normal sıcaklıkta doğada katı durumda birtakım maddelerle karışık veya birleşik olarak bulunan veya kimyasal yollarla elde edilen inorganik madde. İçinde inorganik maddeler bulunan.

Karışım : İki veya daha çok maddenin kimyasal tepkimeye girmeden bir araya gelmesi, mahlut. Birden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen veya ortaya çıkan şey.

Korumak : Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek. Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek. Tehlikeli, zararlı durumları önlemek. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek. Karşılamak, denk gelmek. Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek.

Düzgü : Norm.

Göstermek : Etmek. Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmek. Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek. Sert bir biçimde karşılık vermek. Öğretmek, açıklamak. Herhangi bir biçimde değerlendirmeye yol açmak. Belirtmek, anlatmak. Görünmek, benzemek. Bir şeyin etkisi altında tutulmak. Yapmasını söylemek, görevlendirmek. Kanıtla inandırmak. Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak.

 

Kırışıklık : Kırışık olan yüzeyin durumu. Kırışmış olan yer, kırışık. Kırışık olma durumu.

Pürüz : Bir şeyin düzgünlüğünü bozacak çıkıntı, gedik veya kusur. Engel, güçlük.

Makyaj : Yüzü güzelleştirmek için boyama, yüz boyama, yüz bakımı. İyi görüntü sağlamak, belli bir tipi yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve başka organlarında yapılmış olan boyama ve değişimler.

Diğer dillerde Pudra anlamı nedir?

İngilizce'de Pudra ne demek? : [pudrir] v. molder, rot, putrefy, decay

n. powder, dust

Fransızca'da Pudra : poudre [la]

Almanca'da Pudra : n. Puder, Pulver

Rusça'da Pudra : n. пудра (F)