Sıçangiller nedir, Sıçangiller ne demek

Sıçangiller; bir hayvan bilimi terimidir.

  • Omurgalı hayvanlardan, sıçanları ve sıçanımsıları içine alan geniş bir familya

Biyoloji'deki anlamı:

Memeliler (Mammalia) sınıfının, kemiriciler (Rodentia) takımının, yalın dişligiller (Simplicidentata) alt takımından, sıçanımsılar (Myomorpha) bölümünden, kara ve su hayatına uyum gösteren, hem besin maddeleri hem de ev eşyaları için çok zararlı, hastalık taşıyan, çok çabuk üreyen türleri olan bir familya.

Zooloji alanındaki anlamı:

(Muridae), (Lat. mus = sıçan), Omurgalı hayvanlardan memeliler (Mammalia) sınıfının kemiriciler (Rodentia) takımının yalın-dişliler (Simplicidentata) alt-takımının sıçanımsımar (Myomorpha) bölümüne giren bir familyası. Kara ve su hayatına uymuşlar ve bütün dünyaya yayılmışlardır. Hem besin maddeleri hem de ev eşyaları için çok zararlıdırlar ve hastalık taşırlar. Çok çabuk ürerler. Çok türü vardır. Toprak sıçanı (Microtus agrestis), tarla sıçanı (M. arvalis), cüce sıçan (Micromys minutus), tarla cüce sıçanı (M. agravius), ev sıçanı (Mus musculus), orman sıçanı (M. sylvaticus), ev kemesi (Rattus rattus), göçmen keme (R. norvegicus), su sıçanı (Arvicola schermen), hamster (Cricetus cricetus), pirinç hamsteri (Cricetulus phaeus), Bizam sıçanı (Fiber zibethicus), lemming (Lemmus lemmus), dikenli sıçan (Acomys cahirinus), Afrika cırlak sıçanı (Cricetomys gambianus) iyi bilinen türleridir.

 

İngilizce'de Sıçangiller ne demek? Sıçangiller ingilizcesi nedir?:

old world rats and mice, old world rats and mice:

Osmanlıca Sıçangiller ne demek? Sıçangiller Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

kuvâdiye

Sıçangiller hakkında bilgiler

Sıçangiller (Muridae), Kemiriciler takımında yer alan ve doğal olarak Avrasya, Afrika ile Avustralya'da bulunan 700'den fazla türü ile memelilerin en büyük familyasıdır. Doğal olarak bulundukları yerlerin dışına da çıkarak tüm Dünya üzerine yayılmışlardır.

Familyanın bilimsel adı Latince "sıçan" anlamına gelen mus kelimesinden gelir.

Bu familyada yer alan memeliler kuyruk dışında ortalama 10 cm boyunda olan küçük hayvanlardır. En küçük memelilerden biri olan olan Mus minutoides 4,5–8 cm boyunda iken bu familyada bulunan en büyük tür Phloeomys cumingi 48 cm boya ulaşır. İnce bir vücuda ve pullu bir kuyruğa sahiptirler. Ucu sivrilen burunları, dikkat çekici uzunlukta bıyıkları vardır. Bu genel özelliklerin dışında türler arasında büyük bir çeşitlilik görülür. Türlerin çoğunun uzun bacak ve ayakları sıçrayarak hareket etmelerini sağlarken, diğerlerinin geniş ayakları ve tutma yeteneği olan kuyrukları tırmanma becerilerini artırır. Bu iki özelliğe sahip olmayan türler de familyada yer alır. Genellikle kahverenginin değişik tonlarında renklere sahiptirler ama siyah, gri ya da beyaz izler de görülebilir.

Duyma ve koku duyuları mükemmel derecede gelişmiştir. Orman'dan otlaklara ve dağlara kadar çok çeşitli doğal yaşam alanlarında yaşarlar. Bir kısım türleri kurak çöl iklimine uyum göstermiştir ve çok az su ile uzun süre yaşayabilirler. Otçul ya da hepçildirler. Çok kuvvetli çene kasları ve yaşamları boyunca uzayan kesici dişleri sayesinde birçok türden geniş bir yelpazede beslenirler.

 

Sıçangiller kısaca anlamı, tanımı:

Hayvan : Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse). At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık.

Geniş : Bol (elbise). Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı. Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro. Çok. Eni çok olan, enli, vâsi.

Familya : Karı, eş. Birçok ortak özelliği sebebiyle bir araya getirilen cinslerin topluluğu, fasile. Aile.

Omurga : Sırt boyunca uzanarak vücuda destek sağlayan, kemikten, kıkırdaktan veya her ikisinden oluşan, içinde omuriliği barındıran kemik yapı. Gemi kaburgasının aşağı taraftan bağlı bulunduğu boy ekseni doğrultusunda boydan boya geçen ana yapı ögesi. Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas.

Kemiriciler : Kemirgenler.

Takım : Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk. Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu. Takım elbise. Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu. Birbirini tamamlayan şeylerin tümü. Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup. Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik. Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman. Bölüğü oluşturan birliklerden her biri. Sigara ağızlığı. Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk. Hayvanlarda yemek borusu, akciğer ve karaciğere genel olarak verilen ad. Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri.

Doğal : Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı. Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel. Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan. Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi. Yapmacık olmayan. Doğada olan, doğada bulunan. Katıksız, saf.

Afrika : Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri.

Avustralya : Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri. Bu kıtada yer alan bir ülke.

Memeliler : Doğurarak üreyen, memeleri olan, sıcakkanlı, iki akciğerli, kalbinde dört boşluğu olan, vücutları genellikle tüylerle örtülü omurgalı hayvanlar sınıfı.