Sales türkçesi Sales nedir

  • Satış için.
  • Satışla ilgili.
  • Satışlar.
  • Satış hasılatı.
  • Satış.
  • İndirimli satış.
  • İndirimli satışlar.
  • Satış ile ilgili.

Sales ile ilgili cümleler

English: Advertisements for discounts and sales constantly arrive on Tom's mobile phone.
Turkish: İndirimler ve satışlarla ilgili ilanlar sürekli olarak Tom'un cep telefonuna geliyor.

English: Ali got an award for the highest sales at his company.
Turkish: Ali şirketindeki en yüksek satış için ödül aldı.

English: All sales are final.
Turkish: Tüm satışlar sondur.

English: Ali is the district sales manager for a software company.
Turkish: Ali bir yazılım şirketi için bölge satış müdürüdür.

English: Do you have any sales distributors in Japan?
Turkish: Japonya'da hiç satış distribütörleri var mı?

Sales ingilizcede ne demek, Sales nerede nasıl kullanılır?

Sales account : Satış hesabı.

Sales agent : Satış acentesi. Satış acentası.

Sales agreement : Mülkiyetin sahipliğinin devredilmesi anlaşması. Satış sözleşmesi. Satış akdi. Satış anlaşması.

Sales allowance : Satış indirimi. Satılan mal parası üzerinde belirli oranda bir indirim yapılması. Satış tenzilatı.

Sales amount : Satış miktarı.

Sales budget : Satış bütçesi.

Sales assistant : Tezgahtar. Satış yardımcısı. Satış danışmanı.

 

Sales clerk : Satış elemanı. Tezgahtar.

Sales campaign : Kampanyalı satışlar. Satış kampanyası.

Sales commission : Satış komisyonu.

İngilizce Sales Türkçe anlamı, Sales eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sales ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Sales revenue : Satış gelirleri. Satış geliri.

Selling : Satı. Satıcılık. Satmak. Satım.

Sale : Mezat. İndirim. Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve malın belli bir bedel karşılığında mülkiyetinin alıcıya devredilmesine dayanan işlem. İstek. Açık artırma. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Satım. Talep. Ucuz satış.

Disposal : Düzenleme. Düzen. Kullanma. Ortadan kaldırma. Emir. Kullanım. Satma. Elden çıkarma. Yönetim. Kontrol.

Income : İrat. Bütçe. Her tür hak ve işlerle taşınır ve durağan mallardan sağlanan yararlar. (aylık, ürem, kira, özel gelir vb. gibi). Gelir. Üretim etkinliklerine katılan üretim faktörlerinin yaratılan hasıladan bölüşüm sonunda aldıkları pay. emek faktörünün işlendirilmesinden sağlanan maaş, ücret, bahşiş, prim; finansal araçlardan sağlanan faiz, kar payı gibi sermaye getirileri; taşınmaz ve topraktan sağlanan kira, rant; iş göremezlik, çocuk desteği; sağlık, işsizlik sigortası ve emeklilik gibi sosyal güvenlik kapsamındaki transfer ödemeleri ile şans oyunları vb. kaynaklardan elde edilen para miktarı. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Bk. gelir gelir getiren taşınmaz. Varidat. Kazanç. Kar.

Clearance sale : Seri sonu ürünler. Sürümü olmayan. Arıtma. Kullanılmayan malların elden çıkartılması için yapılan satış. Seri sonu mallar. Tasfiye satışı. Bir tecim kuruluşunun batması, kapanması gibi nedenler üzerine sayışımların kesilmesi ve alacaklılara ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen oranlı tutarın verilmesi. Mevsim sonu satışı.

 

Disposals : Kullanım. Devir. Ortadan kaldırma. Emir. Düzen. Yok etme.

Vendition : Ticaret yapma. Pazarlama.

Sales synonyms : gross revenue, gross sales, bargain sales, we sell, bargain sale, close out sale, liquidation, liquidations.

Sales zıt anlamlı kelimeler, Sales kelime anlamı

Outgo : Harcama. Üstün gelmek. Masraf. Gider. Geçmek. Yenmek. Aşmak. Sarfiyat.