Sees türkçesi Sees nedir

  • Sağlama almak.
  • Başından geçmek.
  • İdrak etmek.
  • Uğraşmak.
  • Denemek.
  • Seyretmek.
  • Devam eden romantik bir ilişkiyi sürdürmek.
  • Emin olmak.
  • Garantiye almak.
  • Eşlik etmek.
  • Gözleri ile ikna olmak.
  • İlgilenmek.
  • Görmek.
  • Anlamak.
  • Zamanını belirlemek.
  • İzlemek.
  • Rastlamak.

Sees ile ilgili cümleler

English: Ali asks me the same questions every time he sees me.
Turkish: Ali bana beni her görüşünde aynı soruları sorar.

English: Ali is going to laugh when he sees this.
Turkish: Ali bunu gördüğünde gülecek.

English: Ali hardly ever sees Mary anymore.
Turkish: Ali artık Mary'yi neredeyse hiç görmüyor.

English: Ali comes and sees me once in a while.
Turkish: Ali arada bir ziyaretime gelir.

English: Ali asks me the same thing every time he sees me.
Turkish: Ali beni her görüşünde aynı şeyi istiyor.

Sees ingilizcede ne demek, Sees nerede nasıl kullanılır?

Sees no further than his nose : Dar görüşlü. Kıt akıllı. Kendini beğenmiş ahmak. Burnunun ötesini görmeyen.

Sees without being seen : Görülmeden gören. Çevresini gören fakat civardaki insanların onu görmediği veya dikkat etmediği kimse.

As soon as one sees : Görür görmez.

Seesaw : Aşağı yukarı ya da ileri geri sallanmak. İkilem yaşamak. Tereddüd etmek. Çöğünmek. Kah öyle kah böyle olmak. Tahteravalli. İnip çıkmak. İkilemde kalmak. Kararsız olmak. İnip çıkma.

 

Seesaw between two opinions : Kararsız kalmak. İki arada bir derede kalmak.

Devisees : Kendisine mirasla taşınmaz bırakılan. Lehine gayrimenkul vasiyet edilen. Musaleh. Vasiyet edilen kimse. Vasiyetten yararlanan kimse. Varis. Mirasçı.

Seesaws : Tereddüt etmek. Tereddüd etmek. İnip çıkmak. İkilem yaşamak. Kah öyle kah böyle olmak. Tahterevalliye binmek. Çöğünmek. Aşağı yukarı sallanmak. Gidip gelmek. İkilemde kalmak.

Seesawed : İleri geri hareket etmiş. İnip çıkmak. Kararsız olmak. Gidip gelmek. Tereddüd etmek. Kah öyle kah böyle olmak. Tahterevalliye binmek. Aşağı yukarı oynatılmış.

Champs elysees : Paris'te (fransa) güzel mağazaları ve kafeteryalarıyla ünlü geniş bir cadde. Şanzelize.

Appraisees : Değer biçilen. Değerlendirilen.

İngilizce Sees Türkçe anlamı, Sees eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sees ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Attend on : Hizmet etmek. Bakmak.

Grub : Ağır iş yapmak. Ot ve kökleri temizlemek. Çapalamak. Larva. Eşelemek. Yiyecek. Kök sökmek. Toprağı kazmak. Didiklemek. Didinmek.

Experiencing : Tecrübe etmek. Deneyim etme. Yaşamak. Maruz kalmak. Uğramak. Karşılaşmak. Tatmak.

Attempt : Yeltenmek. Girişimde bulunmak. Kalkışma. Teşebbüs. Girişim. Deneme. Girişmek. Kalkmak.

Apperceiving : Kavramak.

Be certain : Kesin olmak.

Insure : Sigorta olmak. Garantilemek. Sağlamak. Sigorta yapanın olası herhangi bir zararı parayla karşılayacağına önceden güvence vermesi. Sigortalama. Sigorta etmek.

Attend : İştirak etmek. Dinlemek. Kulak vermek. Beklemek. Beraberinde getirmek. Devam etmek. Dikkatini vermek. Hazır bulunmak. Katılmak.

 

Contemplated : Düşünmek. Niyet etmek. Üzerinde düşünülmüş. Süzmek. Tasarlamak. Dalmak. Tasarlanmış.

Sees synonyms : jump out, quest for, leap out, quest after, make certain, come at, dogging, alight, fathom, alights, blunder on, come on, ascertain, grope, radiate, fare, hedging, guaranteeing, espy, appreciated, contend, cruises, attends, glitter, battened, come along, cruised, leave no stone unturned, go after, cares, agonizes, be sure of, know for certain.

Sees zıt anlamlı kelimeler, Sees kelime anlamı

Disrespect : Kabalık etmek. Saygısızlık etmek. Hürmet etmemek. Kabalık. Saygısızlık. Hürmetsizlik. Saygısızlık yapmak. Nezaketsizlik. Saymamak. Saymazlık.

Exclude : Dışlamak. Dahil etmemek. Hesaba katmamak. Kovmak. Önlemek. Saymamak. İçeri almamak. Dışarıda bırakmak. Kapsamdan çıkarmak. Hariç tutmak.

Esteem : Saygı duymak. Saymak. Değer vermek. Gözüyle bakmak. Sanı. Saygı göstermek. Saygınlık. İtibar. Addetmek. Rağbet.

Sees antonyms : disesteem, respect, refrain.