Strewing türkçesi Strewing nedir

Strewing ingilizcede ne demek, Strewing nerede nasıl kullanılır?

Bestrewing : Kaplamak. Dağıtmak. Yayarak kaplamak. Saçmak.

Strew : Saçılmak. Neşretmek. Saçmak. Dağıtmak. Serpiştirmek. Dağılmak. Yaymak. Serpmek.

Strewed : Saçmak. Dağıtılmış. Dağıtılmış (çevreye saçılmış). Dağıtmak. Serpmek. Yaymak. Serpiştirmek.

Strewn : Serpmek. Yaymak. Dağıtmak. Serpiştirmek. Dağıtılmış. Saçmak. Dağılmış.

Strews : Dağıtmak. Saçılmak. Serpiştirmek. Neşretmek. Saçmak. Serpmek. Dağılmak. Yaymak.

Bestrewn : Dağıtmak. Yayılmış. Saçılmış. Dağıtılmış. Kaplamak. Yayarak kaplamak. Saçmak.

Streak of luck : Anlık şans. Kısa süren şans.

Bestrewed : Kaplamak. Dağıtmak. Yayarak kaplamak. Saçmak.

Streak : Hızlı gitmek. Çubuk. Rüzgar gibi geçmek. Damar. Hızla gitmek. İz. Damar (ağaç vb.). Çizgilemek. Kısa süre. Çizgi çizgi boyamak.

Bestrews : Yayarak kaplamak. Kaplamak. Saçmak. Dağıtmak.

İngilizce Strewing Türkçe anlamı, Strewing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Strewing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blethered : Saçma sapan konuşmak. Abuk sabuk konuşmak. Saçmalık. Saçmalamak. Zırva. Gereksiz konuşma.

Blethering : Zırva. Gereksiz konuşma. Abuk sabuk konuşmak. Saçmalık. Saçma sapan konuşmak. Saçmalamak.

 

Scattering : Yayma. Serpiştirme. Dağıtma. Birden çok değişkene göre elde edilmiş gözlemlerin bir eksenler dizgesindeki konumlarını gösteren dağılım. Bir parçacığın, bir başka parçacıkla ya da parçacık sistemiyle çarpışması sonucu, yönünün ve enerjisinin değiştiği süreç. Bir akımmıknatıssal dalganın bir nesne ile çarpışınca ya da tektürel olmayan üşerli bir bölgeden geçerken uğradığı dağınık yansıma. Serpinti. Bir tanecik demetinin, başka taneciklerle çarpışarak çeşitli açılara dağılması olayı. Dağılış.

Ballocks : Zırva. Perişan etmek. Bozmak. İçine etmek. Taşaklar. Taşak. Yumurtalar. Yumurtalıklar. Berbat etmek.

Asinine : Eşek (argo terim). Aptal. Eşekçe (argo terim). Eşek. Eşek gibi. İnatçı. Eşekçe. Ahmakça. Aptalca.

Bathetic : Gülünç. Anlamsız. Aşırı duygusal. Ağlak.

Scatterings : Serpiştirme. Serpinti. Savurma. Saçılım. Saçılma. Yayma. Dağıtma. Dağılış.

Baboonish : Babunumsu. Babuna benzeyen. Babun gibi.

Baloney : Hikaye. İpe sapa gelmez şey. Bir cins salam. Saçma sapan. Yalan. Zırva. Şişman salam. Saçmalık. Palavra.

Sprinklings : Çisenti. Yağmurlama. Serpinti. Azıcık bir miktar. Azıcık miktar. Küme. Ekme. Tutam. Bir nebze.

Strewing synonyms : scatter, absurd, aspersion, cover nets, applesauce, baloneys, cast net, perfusion, bafflegab, blether, airy fairy, bird shot, absurds, cover net, balls, spread, spreading, distribution, aspersions, distributions.

Strewing ingilizce tanımı, definition of Strewing

Strewing kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of scattering or spreading.