Tipit nedir, Tipit ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Un ile kepek karıştırılarak yapılan kedi ve köpek yiyeceği.

Tipit anlamı, kısaca tanımı

Tipi : Kar fırtınası

Tipiti : Güney Amerika'da zehirli bitki Maniok'un zehirini almak için kullanılan; dallardan örülme, kırbayı andıran silindir biçimindeki aygıt.

Kepek kar : Susuz tane tane yağan kar.

Karıştır : Karıştırmak.

Kepek : Un elendikten sonra, elek üstünde kalan kabuk kırıntıları. Bazı deri hastalıklarında deriden dökülen parçacıklar. Başın derisinde oluşan küçük, beyaz pulcuklar.

Karış : Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ile serçe parmağın uçları arasındaki açıklık.

Köpek : Köpekgillerden, boy ve biçim bakımından pek çok cinsi olan, çok iyi koku alan, sadık, bekçilik ve avcılık gibi işler için beslenen memeli hayvan (Canis familiaris): “Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış.” -A. Ş. Hisar. Aşağılık niyetlerle yaltaklanan veya davranışları kötü olan kimse için kullanılan bir sövgü sözü. [Bakınız: evcil köpek]. Köpekgiller familyasından görünüş ve büyüklükleri farklı üç yüzden fazla evcil ırkı olan hem etçil hem de otçul olan hayvan. (Canis familiaris) Etçiller (Carnivora) takımının köpekgiller (Canidae) familyasından bir memeli türü. Soyu bugün bilinmeyen yaban türlerden evcilleştirilmiştir. En anlaklı hayvanlardan biridir. 94 ırkı vardır. İyi koku alır. Buldok (Canis familiaris molossus hibernicus), tazı (C. familiaris grajus hibernicus), senbernar (C. familiaris extrarius st. bernardi) bunların en iyi bilinenridir.

 

Kepe : Ceket. Keçi derisinden yapılmış kolsuz yağmurluk. Gömlek. Eski keçe parçası, paçavra. Cübbe. Zayıf. Kötü, fena.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

Yiye : Zarar verici, obur (hayvan). Sahip. Eğe.

Karı : Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce. Kadın. Yaşlı, ihtiyar.

Kedi : Kedigillerden, köpek dişleri iyi gelişmiş, kasları çevik ve kuvvetli evcil, küçük memeli hayvan, pisik (Felis domesticus).

İle : Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz. Bazı soyut adlara getirildiğinde ". olarak, . bir biçimde" anlamında durum zarfları oluşturan bir söz. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Un : Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri.

Diğer dillerde Tipik olmayan hücre anlamı nedir?

İngilizce'de Tipik olmayan hücre ne demek ? : non-typical cell