Uyuk nedir, Uyuk ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Tezgâhta dokunmuş yün çorap.

Teknik terim anlamı:

Makine ile yapılan çorap. (Kartal Eskişehir).

Uyuk ile ilgili Cümleler

  • O uyuklarken biri zorla içeriye girdi.
  • Uyukluyorum.
  • Uyuklarken tuhaf bir rüya gördüm.
  • Ali uyukladı.
  • Dün gece TV'nin önünde uyuklamaya başladım.
  • Uyuklamış olmalıyım.
  • Ali kanepede uyukluyor.
  • Uyukluyormuş numarası yaptı.
  • Ali tekrar uyuklamaya başladı.
  • Hiç sınıfta uyukladın mı?
  • Uyuklamamaya çalışacağım.
  • Ali sınıfta uyukladı.
  • Kadın uyuklamaya başladığında, kafası öne eğildi.

Uyuk tanımı, anlamı

Bahçe uyuklıyanı : (Eliomys quercinus) Kemiriciler (Rodentia) takımının yedi-uyuklıyangiller (Gliridae) familyasından bir memeli turu. Uzunluğu 13, kuyruğu 10 cm. Sırtı koyu boz rengi, karnı beyazımsıdır. Avrupada dağlık yerlerde ve ormanlarda yaşar. Derin bir kış uykusuna yatar

Uyuki : Uyku.

Uyuklaşmak : Birlikte uyuklamak.

Yedi uyuklayan : (Glis glis), Kemiriciler (Rodentia) takımının yedi-uyuklayangiller (Gliridae) familyasından bir memeli türü. Uzunluğu 17, kuyruğu 14 cm. Karnı beyazımsıdır. Avrupada bahçe ve ormanlarda yaşar. Kış uykusuna yatar. Toplu halde göç eder.

Yedi uyuklayangiller : (Gliridae, anlamdaş. Myoxiidae, Muscardinidae),iyi bilinen türleridir.

Uyuklama : Uyuklamak işi.

 

Uyuklamak : Oturduğu yerde hafif uykuya dalmak, ımızganmak.

Eskişehir : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Makine : Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü. Araba, otomobil. Bir alet veya taşıtın hareket etmesini sağlayan mekanizması.

Tezgah : Genellikle dükkânlarda satıcıların önündeki uzun masa. Kahve, meyhane vb.nde müşterilerin üzerinde yiyip içtikleri uzun masa veya büfe. Üzerinde genellikle el veya küçük makinelerle iş görülen yapım aracı. Tersane. Genellikle yasal olmayan bir işi yapmak için tutulan uygunsuz yol. iş masası.

Kartal : Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila). İstanbul iline bağlı ilçelerden biri.

Çorap : Pamuk, yün vb.nden örülen, ayağa giyilen giyecek.

Çora : Tuz. Çorba. Her türlü yemek. Çamaşır ve bulaşık yıkamakta kullanılan bir çeşit toprak. Bir tür toprak.

Doku : Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç. Bir bütünün yapısı ve özelliği.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

 

Eski : Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı. Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz. Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan. Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan. Önceki, sabık. Geçerli olmayan. Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey.

Kart : Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık. Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne. Fotoğrafçılıkta 9x12 santimetre boyutlarındaki resim. Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge. Düzgün kesilmiş ince karton parçası. Oyun kâğıdı. Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit. Kartpostal.

Maki : Akdeniz dolaylarında yaygın olan, bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsü. Makigillerden, Madagaskar Adası'nda sık rastlanan, uzun kuyruklu, yumuşak tüylü bir memeli primat (Lemur).

Yün : Koyun tüyü. Bu tüyden yapılmış.

İle : Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz. Bazı soyut adlara getirildiğinde ". olarak, . bir biçimde" anlamında durum zarfları oluşturan bir söz. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.

Diğer dillerde Uyrumlayıcı anlamı nedir?

Fransızca'da Uyrumlayıcı nedir ? : subordonnant