Vasa efferentia nedir, Vasa efferentia ne demek

Vasa efferentia; Biyoloji alanında kullanılan bir kelimedir.

Biyoloji'deki anlamı:

Testisten sperma kanalına giden kanalcıklar.

Lenf düğümlerinden ayrılan lenfatik damarlar.

Vasa efferentia kısaca anlamı, tanımı

Effere : Götürme

Efferent : Götürücü. Dışarıya doğru götüren. [Bakınız: götürücü].

Sperma kanalı : Teslislerde erkek eşey açıklığında ya da sidik torbasına giden ve erkek eşey hücrelerini ileten kanal. (vas deferens),Testislerde erkek eşeylik açıklığına ya da sidik torbasına giden ve spermaları ileten kanal.

Lenfatik : Lenfle ilgili olan. Lenfatizme tutulmuş olan (kimse).

Kanalcık : Küçük kanal. Bir organizmadaki küçük kanal.

Sperma : Meni. Bir başı, bir gövdesi, hareket etmeye yarayan kuyruğu olan, yumurtadan çok küçük erkek eşey hücresi.

Testis : Er bezi.

Sperm : Meni.

Giden : Çevre, etraf, taraf: Şu gidenlere kurt inmiş. Geçen: Giden ay. İçel ilinde, Çamlıyayla ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

Ayrıl : Karşılaşma sırasında, yumrukoyuncularının birbirlerine kenetlenmeleri ve kendilerinden ayrılmamaları halinde orta hakemin verdiği komut. Bu durumda yumrukoyuncuları bir adım geriye açılırlar ve ancak ondan sonra vurabilirler. İki yolun ayrıldığı yer, yol kavşağı.

Testi : Geniş gövdeli, dar boğazlı, emzikli veya emziksiz olabilen, toprak, cam, metal vb. maddelerden yapılmış olan su kabı. Bu kabın alabileceği miktarda olan.

 

Lenfa : Lenf.

Düğüm : İplik, ip, halat vb. bükülebilir şeyleri kıvırıp kendi üzerine veya birbirine dolayarak yapılmış olan boğum. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan kararlı dalgalarda titreşim genliğinin sıfır olduğu noktalardan her biri. Anlaşılamayan, çözülemeyen karışık durum. Bilgisayar ağında başka birimlerle iletişim kurma yeteneği olan yazıcı, sunucu, bilgisayar vb. birim. Edebî eserlerde çapraşık olguların çözümlenmeden önce toplandığı en büyük merak unsuru.

Damar : Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ. Huy. Soy, yaradılış.

Kanal : Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu. Telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat. Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti. İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz. İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol.

Dama : Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun.

Gide : Koyunları kovalama ünlemi.

Düğü : Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur. Pirinç.

Kana : Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler.

Lenf : Damarlarda dolaşan kanla, doku ögeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan saydam, sarı renkte bir sıvı, ak kan, lenfa.

Diğer dillerde Varyasyon katsayısı anlamı nedir?

İngilizce'de Varyasyon katsayısı ne demek ? : variation constant