Yörep nedir, Yörep ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Yokuş.

Patika.

İş yapmaktan kaçan, güçlük çıkaran.

Yokuş, dik yol.

Yokuşta dikliğin azalması için verevine açılan yol.

Verev.

Bayır, az eğimli yer.

Yörep kısaca anlamı, tanımı

Yöre : Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü, havali, mahal, civar. Değirmenlerde, taşla kasnak arasında kalan ve hayvan yemi olarak kullanılan un

Verevine : Verev biçimi verilerek.

Güçlük : Zorluk. Engel, pürüz. Ağır ve yorucu emek, zahmet, meşakkat.

Yapmak : Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Yol almak. Davranmak, hareket etmek. Üretmek. Bir durum yaratmak. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek. Salgılamak, çıkarmak. Edinmek, sahip olmak. Olmasına yol açmak. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak. Olmak. Gerçekleştirmek. Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek. Onarmak, tamir etmek. Evlendirmek. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek. Düzenli bir duruma getirmek. Dışkı çıkarmak.

Verevi : Bayır, yokuş, yamaç. Eğri, verev. [Bakınız: verep].

Eğimli : Eğimi olan. Bir şeyi yapmaya içten yönelmiş, meyyal.

 

Patika : Engebeli yerlerden gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araç işlemeyen dar yol, çığır, keçi yolu, yolak.

Azalma : Azalmak işi, eksilme, tenakus.

Bayır : Küçük yokuş, belen, kıran, şev.

Yokuş : Aşağıdan yukarıya gittikçe yükselen eğimli yer, iniş karşıtı.

Kaçan : İnek işkembesi. Herhangi. Tapu senedi. Mısır (yeşil yaprakları ile). Ne zaman, ne vakit?. Ne zaman, ne zaman ki, her ne zaman, vaktâki, nasıl, ne suretle, ne vakit.

Verev : Bir köşeden karşı köşeye doğru kesilmiş, katlanmış veya konulmuş olan.

Yapma : Yapmak işi. Yapay. Yapmacık. Tezek. Bulgurla yapılmış, yuvarlak ve yassı köfte. Sır, gizem. Elle biçim verilen tezek. Tezek, kerme (Çayağzı).

Çıkar : Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar.

Güçlü : Gücü olan, kuvvetli, yavuz. Nitelikleri ile etki yaratan, etkili. Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu. Şiddeti çok olan.

Patik : Altı yumuşak veya ince deriden, genellikle üstten bağlı küçük çocuk ayakkabısı. Genellikle iple örülerek yapılmış olan ayakkabı biçimindeki çorap.

Çıka : Kız çocuğu. Yaramaz çocuk.

Açıl : Açılmanın yapılması için verilen komut. Büyü, serpil, geliş” anlamında bir söz.

Kaça : Ne kadar bir para, değer karşılığında?.

Yoku : Leke, iz, kalıntı, bulaşık. Dibektaşı.

Diğer dillerde Yörelleştirme anlamı nedir?

İngilizce'de Yörelleştirme ne demek ? : localization