Çılga nedir, Çılga ne demek

Çılga; Yerleşim Merkezi olarak kullanılan bir sözcüktür.

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Silindir şeklinde ağaçtan yapılmış yayık.

İnce, dar, taşlı yol, patika.

Saban demiri.

Kalem saklanan kılıf.

Kayış tokası.

Patika (Ç. Çiftliği).

Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı:

Van ilinde, Çatak ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Çılga tanımı, anlamı

Çılgan : Gelin tacı

Çılgar : Bir araca koşulmuş iki çift öküz.

Yerleşim yeri : Bir toplumsal kümenin ya da daha kalabalık bir nüfus topluluğunun, yaşamak ve ekonomik etkinliklerini sürdürebilmek amacıyla seçip yerleştikleri kent, kasaba, köy ya da daha küçük bir yer.

Saban demiri : Sabanın toprağı yarmaya yarayan taban kısmına takılan demir.

Yerleşim : Yerleşme, iskân.

Silindir : Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine paralel iki yüzeyin sınırladığı cisim, üstüvane. Motorlu taşıtların motorunda pistona güçlü bir itiş sağlamak için gaz karışımının yandığı veya patladığı yer. Metalleri inceltme, kumaşları parlatma, kâğıt üzerine baskı yapma vb. işler için sanayide kullanılan merdane, silindir makinesi. Silindir şapka. Yol yapımında toprağı sıkıştırarak düzleştirmek için kullanılan genel olarak motorlu araç.

 

Merkez : Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Biçim, tarz. Bir işin öğretildiği yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.

Çiftli : Toplam dönüsü S=1/2 olan dizge.

Patika : Engebeli yerlerden gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araç işlemeyen dar yol, çığır, keçi yolu, yolak.

Demiri : Gri. Bu renkte olan.

Şekli : Havuç. Biçimle ilgili, biçimsel, formel.

Çatak : İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı. Yapışık, ikiz (meyve). Kavgacı. Van iline bağlı ilçelerden biri.

Patik : Altı yumuşak veya ince deriden, genellikle üstten bağlı küçük çocuk ayakkabısı. Genellikle iple örülerek yapılmış olan ayakkabı biçimindeki çorap.

Taşlı : İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.). Üzerinde süs taşı bulunan. Üzerinde taş bulunan.

Kılıf : Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap. Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe.

Kayış : Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi. Kol saatinin bileğe bağlanmasını sağlayan, deriden yapılmış gereç. Ustura bilenen cilalı kösele. Kayma işi.

Demir : Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe). Bu elementten yapılmış parça. Bu elementten yapılmış. Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça. Çıpa. Güçlü, kuvvetli, sert.

 

Bağlı : Bir bağ ile tutturulmuş olan. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Sınırlanmış, sınırlı.

Kalem : Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç. Çeşit, tür. Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer. Yazar. Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri veya keskin araç. Bazı deyimlerde yazı.

Saban : Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı.

Diğer dillerde Çıldırı anlamı nedir?

İngilizce'de Çıldırı ne demek ? : psychosis