Öksürük nedir, Öksürük ne demek

  • Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkma
  • Üşütme gibi bir sebeple ortaya çıkan göğüs hastalığı.

"Öksürük" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Sancılı bir öksürükle öksürerek ağlamaya başladım." - A. Gündüz
  • "Trende herkes uyuyor, uzun bir öksürük silsilesi ve bazı iniltilerden başka ses yok." - H. E. Adıvar

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Solunum yollarında biriken mukus ve içindeki partiküllerin ani ve gürültülü bir nefes verme hareketiyle ağız boşluğuna getirilmesi ve bu biçimde uzaklaştırılmasını sağlayan önemli bir savunma refleksi.

İngilizce'de Öksürük ne demek? Öksürük ingilizcesi nedir?:

cough

Fransızca'da Öksürük ne demek?:

quinte, toux

Öksürük anlamı, tanımı:

Öksürük olmak : Öksürük hastalığına yakalanmak.

Öksürük tutmak : Sürekli ve şiddetli öksürmek.

Öksürük otu : Gövdesi pullarla kaplı, sarı çiçekli, ekin tarlaları için zararlı, çok yıllık ve otsu bir bitki (Tussilago farfara).

Öksürük tıksırık : Sık sık öksürme.

Kuru öksürük : Balgam çıkarılmayan öksürük.

Öksürüklü : Öksürüğü olan, sürekli öksüren. Hastalıklı.

Öksürüklü tıksırıklı : Sağlıksız, sağlığı bozuk.

 

Ciğer : Yürek, iç. Akciğerlerle karaciğerin ortak adı. Hayvanlarda akciğer, yürek ve karaciğerin oluşturduğu takım.

Havan : Tütün kıyma makinesi. Havan topu. İçinde bir şey dövüp ufalamaya yarayan, tahta, taş, maden veya plastikten yapılmış olan kap.

Solunum : Bitkilerde geceleri oksijen alıp karbondioksit verme, gündüzleri ise karbondioksit alıp oksijen verme biçiminde görülen hareket. Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs.

Organ : Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv. Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş.

Kasılma : Kasılmak işi, takallüs.

Zorlanma : Zorlanmak işi.

Çıkma : Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, çıkıntı, derkenar. Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon. Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak. Çıkmak işi. Desteklemek amacıyla verilen para. Eski, kullanılmış. Çıkmış.

Öksürme : Öksürmek işi.

Öksürük kesici : Öksürük refleksini merkezî veya periferik etkileriyle önleyen.

Öksürük krampı : Öksürük nöbeti.

Öksürük nöbeti : Öksürüğün sürekli olması, öksürük krampı. Öksürük nöbeti larengotrakeitis olaylarında ortaya çıkar.

Öksürük olmak : öksürük hastalığına yakalanmak.

Öksürük tutmak : sürekli ve şiddetli öksürmek.

Öksürük ile ilgili Cümleler

  • Öksürük ilacın var mı?
  • Biraz öksürük şurubu ve aspirine ihtiyacın var.
  • Öksürük duydum.
  • Öksürük için iyi bir şeyin var mı?
  • O, öksürük duydu.
  • Onlar öksürük duydu.
  • Öksürük uykunu rahatsız ediyor mu?
  • Öksürük damlan var mı?
  • Ali öksürük duydu.
  • Jale öksürük duydu.
  • Bir öksürük ve sevgi gizli olamaz.
  • Biz öksürük duyduk.

Diğer dillerde Öksürük anlamı nedir?

İngilizce'de Öksürük ne demek? : n. cough, bark

Fransızca'da Öksürük : toux [la]

Almanca'da Öksürük : Husten

Rusça'da Öksürük : n. кашель (M)