Index türkçesi Index nedir

  • Fihrist.
  • Bilgisayar, bilişim, gramer, iktisat, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Endekslemek.
  • İşaret. işaret parmağı.
  • İndeks yapmak.
  • Göstereç.
  • İndeksle göstermek.
  • İndeks.
  • Yasak kitaplar listesine yazmak.
  • İbre.
  • Dizinlemek.
  • Yasak kitaplar listesi.
  • Dizin.
  • Bir kitap içinde geçen kişi adları, yer adları, kavramlar, terimler vb. ile bir dergi cildinin yazar ve konularını eser sonunda veya müstakil bir kitap halinde, sınıflandırılmış olarak ve geçtiği sayfaları belirterek gösteren alfabetik liste. türk dili dizini, türk kültürü (dergisi) dizini gibi. metin halinde yayımlanan bir eserde, o metinde geçen kelimelerin anlamlarını ve metinde geçtiği yerleri belirten alfabetik sözlük. divanü lugat’it-türk dizini, tarama sözlüğü dizini, türk turfan metinleri dizini (index der türkischen turfan texte) gibi.
  • İndeks düzenlemek.
  • İndeksini bulmak.
  • İşaret.
  • İndekse yazmak.
  • Bir kitabın ya da derginin içindekileri (kişi, konu, yer adı vb.) yer numarasıyle belirten ve kitabın ya da dergi cildinin arkasında yer alan abecesel liste. belli bir konuda çıkan kitap ve dergilerdeki yazılara ulaşımı sağlayan ve ayrı bir kitap ya da süreli yayın biçiminde çıkan yapıt. kitaplıkbilim ve belgebilim alanında belli bir bilginin ya da belgenin nerede olduğunu belirleyen düzenli liste.
  • Bir belgenin ya da bir kütüğün içindeki bilgilerin bulundukları yerlere yollama yapan ya da bunun için anahtar niteliği taşıyan göstergeler listesi.
  • İndekslemek.
  • Sayıyla ölçülmeye pek elverişli olmayan karmaşık nitelikteki bir büyüklüğü belirten herhangi bir değişken.
  • Belli bir ölçüt ya da sıra düzenine göre ayrıç yazıl ve altbölümlerin ya da birimlerin oluşturduğu dizelge.
  • Belli bir olaya ilişkin sayısal değerlerin zaman ve uzam açısından gösterdiği göreli değişmelerin ölçüsü. bir olgunun nicelik, boyut ve değer bakımından belli bir zamanda eriştiği düzeyin, o değişkenin temel alınan dönemdeki değerine göre ifade edilmesi.
  • Yaşam düzeyi, toplumsal konum gibi karmaşık bir olayı öçmek ya da göstermek üzere başvurulan, birden çok ölçekten oluşan gösterge.
  • Gösterge.
 

Index ile ilgili cümleler

English: Is there an index to the book?
Turkish: Kitabın bir fihristi var mı?

English: I use numbered index cards for each student.
Turkish: Her öğrenci için numaralandırılmış dizin kartları kullanırım.

English: The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.
Turkish: Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.

English: The index advanced to 120.5, up 4% from the preceding month.
Turkish: Endeks 120.5'e yükseldi, bir önceki aya göre %4 fazla.

English: The hand has five fingers: the thumb, the index finger, the middle finger, the ring finger, and the pinky.
Turkish: Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.

 

Index ingilizcede ne demek, Index nerede nasıl kullanılır?

Index analysis : Göstereç çözümlemesi. Verilerin oransal ve göstereçli ölçümler temeli üzerinde çözümlenmesi.

Index and tables : Dizin ve tablolar.

Index card : Fiş. Dizin kartı. Endeks kartı. Kartotek fişi.

Index delete : Dizin sil.

Index entry : Dizin girdisi. Dizin öğesi.

Index information : Dizin bilgisi.

Index finger : Şahadet parmağı. İşaretparmağı. Şehadet parmağı. Gösterme parmağı. İşaret parmağı. İtme tırnağı (testere bileme makinesine).

Index fund : Dizin fon. İndeksli yatırım fonu. Bilinen hisse senedi dizinlerini temel alarak oluşturulan bir yatırım fonu.

Index error : Skala hatası. İndeks hatası. Gösterge hatası.

Index function : Dizin fonksiyonu.

İngilizce Index Türkçe anlamı, Index eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Index ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bookmark : Kitap ayracı. Kitap imi. Sayfa işareti. Sayfa işaretleme kağıdı. Kurdele vb. Yer imi. Kitabın üzerine konulan özel ad ya da im. Kitapta kalınan sayfayı belirtmek için sayfa arasına konan herhangi bir şey.

Auguries : Falcılık. Alamet. Kehanet. Kahinlik.

Indicant : Ortaya döken. Gösterici. Gösteren. Gösteren (şey). İşaret eden. Belirten.

Painter : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Çıma. Ressam. Nakkaş. İmleç. Pruva halatı. Bezemleri boyayan kimse. Boyacı. Badanacı.

Price index : Fiyat göstergesi. Fiyat endeksi. Fiyat dizini. Fiyat indeksi. Fiyat listesi. Bir mal sepetindeki fiyatların belli bir temel döneme göre ne yönde ve oranda değiştiğini gösteren dizin.

Badge : Alamet. Marka. Hapishane memuru. Kimlik kartı. Plaka. Nişan. Rozet. Yaka kartı.

Ordered series : Sıralı seriler.

Indicatory : Belirtici. İşaret eden. Açıklayan. Belirteni. Gösterici. İşaret edici. Gösteren. İfade eden.

Indicative : Belirten. Belirleyici. Bildiren. Gösterici. Gösteren. Belirtici. Bildirme kipi. Haber kipi. Bildirme.

Arrow : Ok. Yayla fırlatılan, ucunda sivri bir taş, demir, kemik parça bulunan avlanma ya da savaş aracı. bk. ok kurbanı. Okçuk (takımyıldızı). Ok işareti. Çıkış yönü oku. Yön belirtmekte kullanılan ok işareti. Temren.

Index synonyms : short account, stock market index, scale of measurement, stock index, graduated table, bmi, body mass index, clueing, clews, indicatives, safety margin, indice, charactered, folder, legend, scale, concordances, index number, business index, fact, clue, indices, characters, indicator, clew, pine needle, character, indication, bodement, denotement, badges, concordance, auspicate.

Index ingilizce tanımı, definition of Index

Index kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : That which points out. That which shows, indicates, manifests, or discloses. As, to index a book, or its contents. As, the vertical index of the cranium. To put into an index. To provide with an index or table of references. The ratio, or formula expressing the ratio, of one dimension of a thing to another dimension.