Issue türkçesi Issue nedir

  • Tevzi etmek.
  • Çıkarmak.
  • Piyasaya çıkarmak.
  • Yayımlamak.
  • İhraç etmek.
  • Sonuçlanmak.
  • Yayınlanmak.
  • Sadır olmak.
  • Yayınlamak.
  • (dergi veya gazete) nüsha.
  • Bildirmek.
  • Mesele.
  • İhraç.
  • Dağıtmak.
  • (dergi veya gazete) sayı.
  • Bilgisayar alanında kullanılır.
  • Akmak.
  • Sorun.
  • Konu.
  • Sayı (yayın).
  • Sayı.
  • Çıkmak.
  • Neşet etmek.

Issue ile ilgili cümleler

English: Could you please issue me a visa again?
Turkish: Lütfen bana tekrar bir vize düzenler misiniz?

English: Communism was the biggest issue in the campaign.
Turkish: Komünizm kampanyada en büyük konu oldu.

English: I don't want to make an issue of it.
Turkish: Bununla ilgili bir sorun yaratmak istemiyorum.

English: Dr. Svensen researched the issue so extensively that his bibliography makes up half the weight of his book.
Turkish: Dr. Svensen konuyu öyle geniş bir şekilde araştırdı ki onun kaynakçası kitabının yarı ağırlığını oluşturuyor.

English: Adoption for gay and lesbian parents remains a hotly contested issue in the United States.
Turkish: Gay ve lezbiyen ebeveynler için evlat edinme Amerika'da hararetli bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir.

Issue ingilizcede ne demek, Issue nerede nasıl kullanılır?

Issue a command : Komut vermek.

Issue a decree : Kararname çıkarmak. Hukuki karar almak. Komut vermek. Ferman bildirmek.

 

Issue from : Kaynaklanmak. -den gelmek.

Issue monopoly : Para çıkarma tekeli. Para basma yetkisinin yalnızca bir kurumun elinde olması.

Issue of shares : Hisse senetleri ihracı. Hisse senedi ihracı.

Issue price : İhraç fiyatı. Çıkarma fiyatı. Emisyon kuru.

Make an issue of : Mesele haline getirmek.

Take issue with : İtiraz etmek. Karşı çıkmak. Hoşuna gitmemek.

Join issue with somebody : Tartışmak. Münakaşa etmek.

Issue shares : Çıkarılmış hisse senetleri. Kurulan tecim ve yapım ortaklıkları için malı sağlama ya da artırma amacıyla pay belgiti çıkarılması. İhraç edilmiş hisse senetleri. Pay belgiti çıkarılması.

İngilizce Issue Türkçe anlamı, Issue eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Issue ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Distribute : Saçmak. Vermek. Sınıflandırmak. Paylaştırmak. Pay etmek. Bölüştürmek. Sürmek (boya). Gruplara ayırmak. Dağıtımını yapmak.

Emits : İfade etmek. Belirtmek. Vermek. Neşretmek. Yollamak. Yaymak. Atmak. Göndermek.

Clutters : Karışıklık. Darmadağınıklık. Yığmak. Dağınıklık. Karmakarışık etmek. Karıştırmak. Karman çormanlık. Tıka basa doldurmak. Darmadağınık etmek.

Funerals : Cenaze törenine ait. Defin. Cenaze merasimi. Cenaze. Cenaze töreni. Problem. Gömme. Cenaze alayı.

Dispenses : İlaç hazırlamak. Başarmak. Uygulamak. Vazgeçmek. İlaç yapıp vermek. Hazırlamak (ilaç vb). Bağışlamak. Hazırlamak (ilaç).

Come of : -den gelmek. Ortaya çıkmak. Sebeplenmek.

Featuring : Başrolde oynatmak. Belirtmek. Eşlik eden. Düet. Karakterize etmek. Beraber şarkı söyleme. Önem vermek.

 

Heralds : Müjdecisi olmak. Elçi. Haber vermek. İlan etmek. Müjdeci. Selamlamak. Hanedan armacısı. Takdim etmek.

Content : Doyurmak. Tatmin etmek. Mutlu. Lehte oy kullananlar. Doygun. Hoşnut etmek. Memnun. İçerik. Öz. Toplumsal olguların kurucu öğelerinin toplamı; bu olgulardaki gelişmelerle biçim değişikliklerinin belirleyici etkeni.

Blank : Sövmek. Boşluk. Boş yer. Silmek. Açık yer. Feshetmek. Sayıyı önlemek (spor terimi). Boş.

Issue synonyms : gut issue, hot button issue, paramount issue, mental object, pocketbook issue, cognitive content, bread and butter issue, effuse, brought out, ejectment, culminated, publicise, drain off, button, drain, distributes, eventuate, bestrewn, headings, be on the rampage, bestrewing, drawback, end up, abnormal end, matter, affirm, edit, be concluded, blankest, bares, mattered, conversions, access control.

Issue zıt anlamlı kelimeler, Issue kelime anlamı

Recall : Azletmek. Geri çağırmak. Çağrıştırmak. Bilgi erişimde, erişilen anlamlı belge sayısının derlemde bulunan toplam anlamlı belge sayısına oranı. Anımsama. Geri istemek. Azil. Geri gelme işareti ya da emri. Görevden almak. Anma.

Block : Tıkamak. Durdurmak. Deneysel tasarımda amacı, konu dışı tesadüfi nedenlerden meydana gelen değişkenliği saf dışı bırakmak ve gerekirse yok etmek, böylece hatayı azaltmak olan, deneysel birimleri bir örnek bir grupta toplama işlemi. Engellemek. Duvar. Önünü kesmek. Bloke etmek. Kütle. Işık ve elektron mikroskobunda incelemek üzere yumuşak biyolojik dokuların ince kesitlerinin alınabilmesi için tespit, suyunu alma vb. gibi çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra parafin, epon, araldit vb. gibi maddeler içinde hazırlanan kalıpları. Alıkoymak.

Freeze : Bilgisayar, basketbol alanlarında kullanılır. Donma. Buz tutmak. Çivi kesmek. Don tutmak. Donmak. Buz kesilmek. Dondurmak. Dondurulma. Donakalmak.

Issue ingilizce tanımı, definition of Issue

Issue kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Egress. To put into circulation. A moving out from any inclosed place. To send out. To pass or flow out. As, to issue notes from a bank. The act of passing or flowing out. As, the issue of water from a pipe, of blood from a wound, of air from a bellows, of people from a house. To run out, as from any inclosed place.