Şarkada nedir, Şarkada ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Yaramaz, kavgacı.

Yaramaz, şımarık çocuk.

Düzenci.

Güleç.

Şarkada tanımı, anlamı

Şarka : Yelek. Çağlayan

Şark : Doğu.

Şarkadak : Yaramaz, kavgacı. Şark diye ses çıkararak.

Şarkadalık : Haylazlık, yaramazlık.

Şarkadan : Şark diye ses çıkararak.

Şımarık : Şımarmış, şımartılmış (kimse). Şımarmış bir biçimde.

Yaramaz : Uygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan. Çapkın. Söz dinlemeyen, uslu durmayan, yasaklanan şeyleri yapmakta ayak direyen, haşarı (çocuk), uslu karşıtı.

Düzenci : Düzen, hile yapan, hileci, oyunbaz, düzenbaz, entrikacı, dessas.

Kavgacı : Kavga etmeyi seven, kavga çıkaran kimse. Bir amaç uğruna çaba harcayan, mücadele veren kimse.

Yarama : Yaramak işi.

Güleç : Her zaman gülümseyen, mütebessim.

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

 

Kavga : Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa. Herhangi bir amaca erişmek, bir şeyi elde etmek veya bir şeye karşı koyabilmek için harcanan çaba, verilen mücadele. Savaş.

Çocuk : Küçük yaştaki erkek ya da kız. Genç erkek. Soy bakımından oğul veya kız, evlat. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse. Büyüklere yakışmayacak, daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse. Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak.

Şıma : Kum, kireç, çakıldan oluşan harçla yapılan duvar. Asmanın yeni süren filizi.

Güle : Koyunun yünü kırkılırken ayaklarına bağlanan ip: Güleyi bağladı.

Yara : Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik. Dert, üzüntü, acı. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık. Vücutta işlemekte olan çıban.

Düze : Doz.

Çocu : Çocuğu.

Diğer dillerde Şarj rolü anlamı nedir?

Almanca'da Şarj rolü ne demek ? : chargenrolle