Şerefiye nedir, Şerefiye ne demek

Şerefiye; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Bir yer bayındır duruma getirildiğinde çevrede bulunan mülklerin değeri arttığından, sahiplerinden belediyece alınan para.
  • Kooperatiflerde üst katlardaki evlerin veya caddeye bakan evlerin sahiplerinden alınan fazla ücret

Yerel Türkçe anlamı:

Etli patlıcan yemeği.

İktisat alanındaki kelime anlamı:

Bir bölgeye sağlanan altyapı ve bayındırlık hizmetlerinden dolayı taşınmaz mallarının değeri artan kişilerin söz konusu hizmetleri sağlayana yaptıkları vergi benzeri ödeme.

İngilizce'de Şerefiye ne demek? Şerefiye ingilizcesi nedir?:

special assessment, local improvement tax

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Sakarya ilinde, Akyazı ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Sinop ili, Erfelek ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Sivas şehri, Şerefiye bucağına bağlı bir yer. Eskişehir ili, Mahmudiye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Bursa şehri, İznik belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Kayseri şehri, Örenşehir bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Sakarya ili, Doğançay bucağına bağlı bir yer. Artvin şehrinde, Muratlı bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

Şerefiye tanımı, anlamı:

Şeref : Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur. Toplumca benimsenmiş iyi şöhret.

 

Bayındır : Gelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışılmış olan, bakımlı, imar edilmiş, mamur (yer), abat. Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri. İzmir iline bağlı ilçelerden biri.

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Getiri : Faiz. Kazanç. Yarar.

Çevre : Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü. Yağlık. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit.

Mülk : Vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer veya yapı. Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal. Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke.

Değer : Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör.

 

Sahip : Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil. Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse. Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse.

Diğer dillerde Şerefiye anlamı nedir?

İngilizce'de Şerefiye ne demek? : n. betterment