A long way off türkçesi A long way off nedir

  • Oldukça farklı.
  • Uzak.
  • Aklı başka yerde.
  • Çok uzak.
  • Çok uzakta.

A long way off ile ilgili cümleler

English: Our destination is still a long way off.
Turkish: Gideceğimiz yer hâlâ uzun bir yol.

A long way off ingilizcede ne demek, A long way off nerede nasıl kullanılır?

A : Bir. La (müzik terimi). Pek iyi. En yüksek not. Atom ağırlığı. (herhangi) bir. Argonun simgesi. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Amperin simgesi. İngiliz alfabesinin birinci harfi.

Long : Arzu etmek. Susamak. Hasretini çekmek. Özlemini çekmek. Uzun. Hasret olmak. Gözlemek. Hasret kalmak. Özlemek. İstemek.

Way : İş alanı. İnsanların, bir yerden başka bir yere gitmek üzere üzerinden ya da içinden geçtikleri, yerleşim yerlerinin gelişme doğrultusunu yakından etkileyen ve düzentasarlarda önemli bir öge oluşturan yerler. Yöntem. Yol. Mesafe. Davranış. Gelenek. Gidişat. Bakım. Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.

Off : Öldürmek. Soğutmak. Yanılmak. Kapalı. Azalmak. Çıkarmak. İndirmek. Kalkmak. Dışında.

A long way to hoe : Zahmetli iş. Zor iş.

Go a long way towards : Bir şey çok katkıda bulunmak. Çok yararlı olmak.

A long haul : Uzun süren zor bir iş. Uzun taşıma mesafesi.

A long face : Ekşi yüz. Asık surat. Karanlık surat. Abus.

Go a long way : Çok dayanmak. Çok iş görmek. Bir yere kadar yeterli veya yararlı olmak. Etkisi uzun sürmek.

 

İngilizce A long way off Türkçe anlamı, A long way off eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak A long way off ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Off the beaten track : Alışılmadık. Ücra. Sapa. Herkesçe bilinmeyen.

A good way : Hayli mesafe.

Afars : Etiyopya'da yaşayan etnik bir grup. Uzakta. Uzaktan.

Apart : Parçalar halinde. Parça parça. Ayrı olarak. Farklı düşüncede. Birbirinden ayrı. Ayrılmış. Bir tarafa. Başka. Ayrı bir yere.

A far cry : Çok az. Farklı. Bambaşka. Az sayıda. Büyük fark. Uzun mesele.

Remotest : Ücra. Sapa. Dolaylı. Endirekt. Küçük. Mesafeli. Soğuk (davranış). Çok eski.

Insofar : O dereceye. Şu kadar ki. Belli bir yere kadar. Uzakta. Belli bir dereceye kadar. Bu dereceye kadar. Buraya kadar. Uzağa.

Afar : Uzaktan. Etiyopya'da yaşayan etnik bir grup. Uzakta.

Far away : Dalgın. Uzaklarda. Uzakta. Uzağa.

Faraway : Uzun. Dalgın (bakış). Dalıp gitmiş. Uzaklara gitmiş. Hayal aleminde. Dalmış. Dalgın. (bakış) dalgın.

A long way off synonyms : remoter, away, out of hearing, far, distant, remote, circumferential, farther, far off, apo, afar off, aloof.