Arbacan nedir, Arbacan ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Meyva toplamak için kullanılan üç ayaklı merdiven.

Arbacan anlamı, kısaca tanımı

Arba : Teraziyi dengeye getirmek için hafif olan kefeye konulan taş, demir, çivi gibi ağırlık. Dara. Dengesizlik, ayarsızlık (terazide). [Bakınız: abra]. Kuvvet ve ağırlıkça farklı: Şu pehlivan ötekinden arba geliyor. Güçlü, kuvvetli. Üstün. Ağır

Merdiven : Bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi, basak.

Toplamak : Bir araya getirmek. Şişmanlamak, kilo almak. Sayıları veya nicelikleri birbirine ekleyip toplamını bulmak. Dağınıklıktan kurtarmak. Bir araya getirmek, düzene sokmak, düzeltmek. Devşirip kaldırmak. Vergi veya bağışı verecek olanlardan almak. Artırıp biriktirmek. Çıban, yara irinlenmek. Hizmete çağırmak. Devşirmek.

Üç ayak : Minder güreşinde minder dışı olmayı gerektiren ve iki güreşçinin dört ayağından üç ayağının minderin dışında bulunması durumu. Bunzen beki üzerindeki kapları tutmak için üç ayaklı destek sehpası. Sacayağı.

Toplama : Toplamak işi. Kalın bazlamaya benzer bir çeşit tandır ekmeği. Değişik parçaların bir araya getirilmesiyle oluşmuş. Sayıları veya nicelikleri birbirine ekleyip toplamını bulma işlemi, cem. Toplanarak bir araya getirilmiş.

 

Toplam : Toplama işleminin sonucu, mecmu, yekûn.

Ayaklı : Ayağı olan. Bir destekle yere dayanan. Ayakla işletilen.

Meyva : Meyve.

Merdi : Oklava. Mertlik, erlik. Cesaret, yüreklilik. İnsanlık.

Topla : Üç parmaklı dirgen.

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

Ayak : Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak.

Üç : İkiden sonra gelen sayının adı. Bu sayıyı gösteren 3 ve III rakamlarının adı. İkiden bir artık. Üç (bk. üc, üj, üş).

Diğer dillerde Arazi vergisi anlamı nedir?

İngilizce'de Arazi vergisi ne demek ? : land tax