Asteatozis nedir, Asteatozis ne demek

Asteatozis; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Deride yağ salgısının azlığı veya yokluğu sonucu derinin kuru ve kabuklu görünümü. İç ve dış parazitozlar, kronik enfeksiyonlar gibi uzun süren hastalıklarda yağ bezlerinin etkinliklerinin azalması sonucu ortaya çıkar.

Asteatozis anlamı, tanımı

Aste : Yavaş

Kronik enfeksiyon : Enfeksiyöz etkenin konağı veya hücreyi öldürmeksizin veya fazla zarar vermeksizin konakta uzun süre bulunduğu ve saçıldığı enfeksiyon tipi, süreğen enfeksiyon.

Yağ bezleri : İçinde yağ bulunan veya yağ salgılayan bezler, yağ bezi.

Enfeksiyon : Organizmada hastalığa yol açan mikrop, virüs, parazit vb. etkenlerin genel veya yerel gelişmesi, yayılması.

Etkinlik : Etkin olma durumu, müessiriyet. Bir işletmenin, bir kurumun belli bir alandaki eylemi, faaliyet, aktivite. Bir canlının iç veya dış uyaranların etkisiyle giriştiği çalışma durumu. Fiilde bulunanın, etkin olanın niteliği. İnsanın çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylemi.

Hastalık : Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı. Aşırı düşkünlük, tutku. Ruh sağlığının bozulması durumu. Bitkilerin yapılarında görülen bozukluk.

 

Kabuklu : Kabuğu olan.

Parazit : Asalak. Radyo, televizyon, telsiz vb. aygıtların yayınına karışan yabancı ses veya cızırtı. Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse.

Görünüm : Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara, zevahir, vizyon.

Hastalı : Hastalıklı.

Sonucu : Sonunda, sonra. Netice, nihayet, en son, âkıbet, en sonra, sonunda.

Azalma : Azalmak işi, eksilme, tenakus.

Kronik : Süreğen. Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş. Olayların birbiri ardınca sıra ile yazıldığı tarih, vakayiname.

Görün : Mezar, mezarlık.

Hasta : Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız. Aşırı düşkün, tutkun. Parasız, züğürt. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan.

Derin : Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan. Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan. Yoğun. Dip. Uzun süren. İçten gelen. Ayrıntılı. Yüzeyden içeri inen.

Çıkar : Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar.

Yoklu : Yoksul. Fakir, mühtaç, yoksul.

Ortay : Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi). Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi).

Salgı : Hücrelerin, vücuttaki bezlerin kandan ayırıp oluşturdukları ve yeniden kana, başka organa veya dışarıya saldıkları sıvı madde, ifraz. Güneş'ten dışarı doğru madde fırlaması.

Diğer dillerde Asteatozis anlamı nedir?

İngilizce'de Asteatozis ne demek ? : asteatosis