Turkish: Ali uzun bir bol tişört giyiyordu.
English: Since my husband became sick he's lost as much as 20 kilograms and his pants are now baggy.
Turkish: Kocam hasta olduktan sonra 20 kilo kadar verdi ve şu anda pantolonu bol geliyor.
English: Jale wore a long baggy T-shirt down to her knees.
Turkish: Jale dizlerine kadar uzanan uzun bol bir tişört giyiyordu.
English: These jeans are baggy.
Turkish: Bu pantolon torba gibi bol.
English: Ali was wearing baggy tan pants.
Turkish: Ali şalvar giyiyordu.
Baggy bermudas : Sarkık şort. Sarkık bermuda. Bol şort. Gevşek bermuda.
Baggy trousers : Gevşek pantolon. Bol pantolon. Şalvar. Sarkık pantolon.
Baggage : Haspa (argo terim). Moruk. Valiz. Sevimsiz yaşlı kadın. Bagaj. Yolcu eşyası. Civelek kız. Moruk (argo terim). Şımarık kadın. Kişisel eşya.
Baggage allowance : Bagaj haddi. Bagaj limiti.
Baggage car : Yük vagonu. Furgon. Eşya vagonu. Bagaj arabası. Bagaj vagonu.
Baggage check : Bagaj belgesi. Emanetçinin verdiği fiş. Eşya makbuzu. Bagaj kontrol. Bagaj fişi.
Baggage man : Bagaj kondüktörü.
Baggage rack : Bagaj yeri. Üzerine çanta ve bagaj yerleştirmek için kullanılan metal çubuklardan oluşan raf (araba üzerinde vs). Bagaj rafı.
Baggage claim : Bagaj teslim yeri. Bagaj teslim.
Baggage hold : Bagaj yeri.
Sözcükler, direkt olarak Baggy ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Cornball : Aptal veya komik kişi (argo terim). Sıkıcı tip. Tatlımsı patlamış mısır topu.
Fallings : Düşen. Sukut. Düşme. Düşüş (uyuşturucu vb etkisinden). Düşüş. Alçalan.
Dangling : Asılı durup sallanma. Asılıp sallanma. Kolay hareket edebileceği şekilde üst kısmından asmak. Askıya alınan.
Abortion : Akamet. Alma (dölütü). Bitkilerde ve hayvanlarda gelişmenin durması. Başarısızlık. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Aborsiyon. Bitkilerde ve hayvanlarda gelişmenin durması. çocuk düşürme. Gebelik süresi tamamlanmadan, tam canlılık kazanmamış ve dış ortamda yaşama şansı bulunmayan dölütün ölü veya canlı olarak döl yatağı dışına çıkarılması, abortus, aborsiyon, abort, abortus immaturus, düşük, sıkıt. Bebek aldırma. Yavru atma.
Abortus : Aldırılmış veya düşürülmüş fetüs (tıp veya medikal terimi). Düşürülen çocuk.
Loose : Çözmek. Oynak. Serbest bırakmak. Salıvermek. Ateş etmek. Ateşlemek. Kaçmak. Atmak.
Sloppy : Son derece dikkatsiz. Pasaklı. Gülünç derecede hassas. Çapaçul. Baştan savma. Çok dalgalı (deniz). Yarımyamalak. Yarım yamalak. Saçma. Baştansavma.
Bulging : Kabarık. Kabartı. Belverme. Şiş. Taşan. Şişirme. Pörtlek. Pırtlak.
Baggings : Kabarık. Ambalajlık. Çantaya koyma. Ambalajlık bez. Kapsayan. Çuval bezi. Çantaya koyarak. Çuvallama.
Baggy synonyms : loose fitting, loppy, failed, baglike, goon, declaredly, pendents, abundant, blubber, hung, bolus, pendant, blubbered, cretin, blubbery, dangled, claret cup, hanged, drooping, caboodle, copious, frowsy, flappier, flagging, imbeciles, doughface, appendant, executed, airiest, affluent, bulgy, pendent, bountiful.
Tight : Sarhoş. Kritik. Sıkışmış. Kasılmış. Cimri. Sarhan. Sıkışık. Sıkı. Eli sıkı. Başabaş.
Baggy kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Resembling a bag. As, baggy trousers. Flabby. Baggy cheeks. Loose or puffed out, or pendent, like a bag.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Baggy kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Baggy ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Baggy anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Baggy ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.