Balina çubuğu nedir, Balina çubuğu ne demek

  • Balinanın ağzına aldığı suyu dışarıya süzüp içindeki deniz hayvanlarını tutmasına yarayan ve üst çenesinin iki yanında tarak dişleri gibi sıralanmış, boynuz dokusunda, esnek kemiksi bölümlerin adı

Biyoloji'deki anlamı:

Dişsiz olan balinaların ağzında bulunan, 4-5 m kadar boyunda safihalar hâlinde, üst çene boyunca iki sıra saçak gibi dizili ve besinin toplanıp ağızda alıkonulabilmesi için bir elek görevi yapan bir boynuz maddesi. Balina dişi.

Orta Öğretim alanındaki anlamı:

[Bakınız: balinadişi]

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Dişsiz olan balinaların ağzında bulunan, 4-5 m kadar boyunda ince uzun levhalar hâlinde, üst çene boyunca iki sıra saçak gibi dizili ve besinin toplanıp ağızda alıkonulabilmesi için bir elek görevi yapan bir boynuz maddesi, balina dişi.

Zooloji alanındaki anlamı:

(anlamdaş. balina dişi): Bir boynuz maddesi olup dişsiz olan balinaların ağzında bulunur. Boyları 4-5 m olabilen safihalar halindedir. Üst-çene boyunca iki sıra saçak gibi dizilidirler ve besinin toplanıp ağızda alıkonulabilmesi için bir elek görevi görürler. Sertlik yapması için korsa ve benzeri de kullanılırlar.

İngilizce'de Balina çubuğu ne demek? Balina çubuğu ingilizcesi nedir?:

baleen

Balina çubuğu hakkında bilgiler

 

Balina çubuğu, dişsiz balinalar ya da çubuklu balinalar (Mysticeti) alt takımından balinalarda görülen, 100 - 400 kadar, geniş, ince ağız epitelinin boynuzsu kılıfından oluşmuş plakalardır.

Balina çubuğu adı bazen tek bir çubuğu ifade etmede kullanılırken, bu çubukların tarak gibi sıralanmış takımına Balina tarağı adı da verilir. Bu plakalar, ağız boşluğuna çubuklar biçiminde sarkarlar. Plakalardan sarkan çubukların kenarları uzunlukları boyunca saçaklara ayrılarak, bir tarak ya da elek oluştururlar; böylece aradan geçen suyun içindeki besin parçalarını tutan bir "ağız tarağı" meydana gelir.

Büyük balinalarda bu çubukların uzunluğu 3 m yi bulabilir. Çubukların konumu ve yapısı beslenme tarzı ile yakından ilişkilidir. Gök balinalar ağızlarını açık tutarak küçük balık ya da kril sürülerinin içine doğru yüzerler ve dillerinin altından başlayarak, yutağın ve göğüs duvarının içine doğru uzanan büyük keseye, 70 ton kadar su ve besin girinceye kadar yüzerler. Daha sonra ağız kapatılır ve kese sıkıştırılarak boşaltılır. Keseden çıkan su, elek ya da tarak içerisinden geçerek dışarıya boşaltılırken, besin parçaları içeride tutulur ve çok ince bir yemek borusuyla mideye gönderilir. Diğer balinalar, açık ağızla suyun üzerindeki planktonları bir çeşit sıyırır gibi toplarlar ya da tabandaki besinlerle geçinirler.

Balina çubukları sürekli atılır ve tırnak ya da kıl gibi yeniden meydana gelir.

Balina çubuğu kısaca anlamı, tanımı:

Balina : Giysilerin dik ve düzgün durması için bazı yerlerine özellikle yakalarına konulan sert, esnek, yassı, dar, uzun çubuk. Balinalardan, yaklaşık uzunluğu 20 metre, ağırlığı 200 ton olan memeli hayvan, kadırga balığı, falyanos (Balaena mistycetus).

 

Tarak : Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık. Suda yaşayan hayvanlarda solungaç. Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik. İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü. Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç. Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten). Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç.

Deniz : Aydaki düzlükler. Bu su kütlesinin belirli bir parçası. Geniş alan. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi. Çokluk, yoğunluk.

Hayvan : Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse). Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz.

Tutma : Yanaşma. Tutmak işi. Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma, markaj. Destekleme.

Çene : Mengene, kerpeten vb. araçların eşyayı sıkıştıran karşılıklı iki parçasından her biri. Çok konuşma huyu, gevezelik. Baş bodoslamasının omurga ile birleştiği yer, çarık. Canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını sağlayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad. Köşe.

Boynuz : Bu organdan yapılmış. Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı. Kurşun borudan kol alma işleminde kullanılan demirden yapılmış alet.

Esnek : Görüş ve tutumlarında katı olmayan. Değişik yorumlara elverişli. Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan, elastik, elastiki.

Kemiksi : Kemiği andıran, kemiğe benzeyen, kemik gibi, kemiğimsi.

Dişsiz : Dişi olmayan.