Barrow nedir, Barrow ne demek

Barrow; Matematik alanında kullanılan bir terimdir.

Matematik'te terim anlamı:

1630-1677. J. Barrow, İngiliz matematikçisi. Çok seyahat etmiş, Fransa ve italya ve Türkiye'de yaşamıştır. Sonsuz küçülenler kuramının oluşturulmasında Newton'un ve Leibniz'in öncüsü olmuştur. Onun yayının uzunluğu formülü şimdi de kullanılmaktadır. Newton'un hocası olmuştur.

Barrow tanımı, anlamı

Kullanılmak : Kullanma işine konu olmak

Matematikçi : Matematikle uğraşan kimse, riyaziyeci, matematisyen. Matematik öğretmeni.

Oluşturulma : Oluşturulmak işi.

Kullanılma : Kullanılmak işi.

Matematik : Aritmetik, cebir, geometri gibi sayı ve ölçü temeline dayanarak niceliklerin özelliklerini inceleyen bilimlerin ortak adı, riyaziye. Sayıya dayalı, mantıklı, ince hesaba bağlı.

Leibniz : 1646-1716. Got Frid Wilgelm Leibniz, Alman matematikçisi. Matematiğin, kimyanın, jeolojinin bir çok dallarında önemli çalışmalar yapmıştır. Matematiğin bir çok terimleri (fonksiyon, diferansiyel, diferansiyel denklem, koordinat vs.) onun adı ile birlikte söylenmektedir.

Türkiye : Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke. [Bakınız: tûrkiyâ].

Seyahat : Yolculuk. Gezi.

İngiliz : İngiltere halkından olan kimse.

Uzunlu : Kilis ilinde, merkez ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Samsun şehrinde, Çarşamba ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Yozgat kenti, Boğazlıyan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

 

Küçüle : Bir çeşit zehir.

Newton : Uluslararası birim dizgesinde kuvvet birimi. Bu, devindirdiği zaman 1 kg. kütleye 1m/sn2 ivme veren kuvvettir. SI kuvvet birimi. (1 kg'lık bir kütleye, her saniye 1 m'lik ivme kazandırmak için gerekli kuvvete eşittir).

İngili : Ağaç tepesi.

Sonsuz : Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî. Ölçülemeyecek kadar çok veya büyük olan. Çok. Sonu ve sınırı olmayan şey. Birçok. Sonu olmayan, her niceliği aşabilen değişken (nicelik).

Formül : Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı. Bir veya birçok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan matematiksel anlatım. Çıkar yol, tutulan yol, yöntem. Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım. Bir ilacın hazırlanmasında bir sonucun elde edilmesinde izlenecek işlemlerin çeşitli sayılar ve semboller kullanılarak ifade edildiği özgün kavram. Birleşik bir cismin birleşimine giren maddeleri ve bunların o birleşik maddedeki oranlarını gösteren kısaltma takımı. Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek.

Yaşam : Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat.

İngil : Küçük baş hayvanlara takılan ip ya da kayış tasma: Köpek boğazındaki ingili kırmış. Çocuk başlığı ya da şapkanın çene altından geçen bağcığı. İplik. Kibir: Fatma nine çok ingillidir. Kuşku. Çok zayıf insan ya da hayvan. Sümük. Koyun ve kuzunun boynuna geçirilen tasma.

Küçül : Büyük fare. Züppe.

Türki : Türkle ilgili. Türkçe.

Kuram : Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi. Sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü, nazariye, teori. Belirli bir konudaki düşüncelerin, görüşlerin bütünü.

Diğer dillerde Barrow anlamı nedir?

İngilizce'de Barrow ne demek ? : barrow