Blackout türkçesi Blackout nedir

Blackout ile ilgili cümleler

English: I had a blackout.
Turkish: Benim hafıza kaybım vardı.

English: Last night I could not do my homework on account of a long blackout.
Turkish: Dün gece uzun bir elektrik kesintisinden dolayı ödevimi yapamadım.

Blackout ingilizcede ne demek, Blackout nerede nasıl kullanılır?

News blackout : Sansür.

Blackouts : Baygınlık. Karartma. Kararm. Yayının kesilmesi. Kendinden geçme. Düşüp bayılmak. Gizli tutma. Kararma. Karartmak. Bayılmak.

Antiblackout suit : Hızlanmanın psikolojik etkilerini önlemek için tasarlanmış olan pilotlar ve astronotlar tarafından giyilen elbise. Baygınlığı önleyen elbise.

Black africa : Kara afrika.

Black alder : Barut ağacı. Cehrigiller (rhamnaceae) familyasından, 2-3 m yükseklikte, kabukları müshil olarak kullanılan ağaççıklar. ciğar.

Black and white display : Renksiz ekran. Siyah-beyaz ekran.

Black and blue : Çürümüş. Mosmor. Siyah-mavi. Yara bere içinde. Morartı. Çürük. Morarmış.

Black and white film : Tek renk temeline dayanan, saydamsızlıktan saydamlığa kadar çeşitli yoğunluk dereceleri gösteren, görüntülükte siyahtan beyaza değin değişen gri kertelemeleri ortaya koyan film. renkli film karşıtı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Siyah beyaz film. Siyah-beyaz (film).

 

Black and white : Siyah beyaz. Siyah beyaz resim. Aklı karalı. Yazı. Siyah ve beyaz. Basılı şey.

Black amber : Siyah amber. Siyah kehribar. Karakehribar.

İngilizce Blackout Türkçe anlamı, Blackout eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blackout ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Frenzying : Cinnet. Aşırı sevinç. Çıldırtmak. Aşırılık. Çılgınlık. Kudurtmak. Coşkunluk. Çılgın bir hal. Kudurma.

Darkness : Koyuluk. Bilgisizlik. Kötülük. Karanlık. Loşluk. Cehalet. Gizlilik. Bilinmezlik. Körlük. Muğlaklık.

Pause : Tereddüt etmek. Bir görüşmede yanıtlayıcının yorulduğu ya da ilgisinin dağıldığı durumlarda uyanıklığı sağlamak üzere sorulamayı geçici olarak durdurma ya da çeşitlendirme, bk. yoğulum. Mola. Duraklatmak. Durma. Ara. Ara dinlenmesi. Duraklamak. Durgu. Bir konuşma ya da tümce içinde susuşu getiren nokta.

Dissimulation : Gerçeği gizleme. İki yüzlülük. İkiyüzlülük. Hastalığını gizleme. Saklama. Duygularını saklama. Duygularını gizleme. Rol yapma. Gizleme.

Gloom : Kederlendirmek. Sıkıntı. Hüzün. Karanlık. Sıkıntılı bakış. Yeis. Gam. Hüzün çökme. Üzüntü.

Commune with oneself : Bayılmak (bir şeye). Çok etkilenmek.

Bedims : Belirsizleştirmek. Donuklaştırmak.

Glooming : Karanlık. Kederlendirmek. Belirsizlik. Yeis. Loşluk. Kasvet. Gam.

Black : Zenci. Siyaha boyamak. Kötü. Kara. Morarmış. Kızgın. Karalayıcı. İs. Uğursuz.

 

Blackout synonyms : blackouts, palliations, rhapsody, stalling, blacking out, nigrescence, be in a frenzy, listing, grayouts, adore, frenzy, be taken with, whitewashes, lose oneself, whitewash, dimouts, be overwhelmed, swoon, faintness, fogging, adores, fading, ecstasies, beclouding, fainters, stupor, nigrification, suspension, be taken by, be enamored of, power loss, stealths, fainter.

Blackout zıt anlamlı kelimeler, Blackout kelime anlamı

Light : Neşelendirmek. İnmek (attan veya arabadan). Aydınlanmak. Bir görünçlüğün aydınlatılması için yönetmenin ışıkçılara verdiği komut. Işık tutmak. Eşik. Aydınlık. Göze uyarımda bulunan ve beyin tarafından yorumlandığında görme duyusuna, yani görülebilir ışığa yol açan elektromıknatıs ışınım. başka bir deyişle, ışımayla yayılan ve görme duyusuyla algılanan erke biçimi. (bu elektromıknatıs ışınım, 4x10-7 m ile 7,7x10-7 m arasındaki dalga uzunluklarında yer alır. dalga uzunluklarındaki değişiklikler gözde değişik duyulara yol açarak değişik renkleri oluşturur). Hafif. Işıldamak.

Consciousness : Algıları ansal düzeyde bilgiye dönüştüren süreç. bk. an, anlak. Anlayış. Akıl. İdrak. Bilinç. İnsanın çalışma süreci içinde, eş deyişle toplumsal ilişkiler süreci içinde nesnel çevresini ve kişisel varoluşunu anlamasını sağlayan düşünsel süreçlerin toplamı. Şuur. İnsanın amaçlı bir etkinliği, toplumsal gelişmenin bilinen nesnel yasalarına uygun olarak gerçekleştirmesi durumu. His. Uyanık olma.