Break off türkçesi Break off nedir

Break off ile ilgili cümleler

English: Your boyfriend is a problematic person, but that's not a good enough reason to give up or break off your relationship.
Turkish: Erkek arkadaşın sorunlu bir kişi ama bırakmak ya da kopmak için yeterince iyi bir neden değil.

English: We want to break off this negotiation.
Turkish: Biz bu müzakereyi bozmak istiyoruz.

English: I'm afraid we must break off the discussion.
Turkish: Ne yazık ki tartışmayı kesmek zorundayız.

English: Why did he break off his speech?
Turkish: O konuşmasın neden aniden kesti?

Break off ingilizcede ne demek, Break off nerede nasıl kullanılır?

Break : Kontrol etmek. Patlamak. Bozdurmak. Mola. Şans. Teneffüs. Bozulmak. Kopmak. İflas etmek. Çiğnemek.

Off : Öldürmek. Baş. Kalkmak. Çıkarmak. Dışında. Kapalı. Azalmak. Yanılmak. Başlangıç.

Break off an engagement : Nişanı atmak. Yüzüğü geriye çevirmek. Nişanı bozmak.

Break off relations : Alakayı kesmek. Bağlantıyı kesme. Bir ilişkiyi sonlandırma.

Break a code : Şifreyi bulmak. Kod kırmak. Şifreyi çözmek. Şifre kırmak.

Break a contract : Kontrat ihlal etmek. Sözleşmeye uymamak. Sözleşmeyi bozmak. Anlaşmayı ihlal etmek. Yasal bir anlaşmayı ihlal etmek.

 

İngilizce Break off Türkçe anlamı, Break off eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Break off ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Be out of something : Hiç kalmamak. Yoksun olmak. Kalmamak. Bitmiş olmak. Kalmamış olmak.

Be out of : Dışında olmak. Kalmamak. Dışında bulunmak. Tükenmiş olmak.

Chip : Bir tümleşik çevrimi taşıyan yarıiletken gereç. kırmık sözlüğü de bu anlamda kullanılmaktadır, bk. tümleşik çevrim. Kenarını kırmak. Kırıntı. Takılmak. Kenarından parça koparmak. Yonga. Çentmek. Marka. Pullarını ayıklamak. Çatlak.

Jab out : Kesip atmak. Dışarı itmek.

Be through : Arkadaşlığı bozmak. Beraberliği bitirmek. İşe yaramaz olmak. Ayrılmak. Bir ilişkinin sonuna gelmek. Bozuşmak.

Cozened : Dolandırmak. Kandırmak. Aklını çelmek. Zorlamak. Aldatmak.

Be finished : Sona ermek. Sonuna ulaşmak. Sonuçlandırılmak. Kurtulmak. Sonlandırılmak. Bitirilmek. Sona erdirilmek.

Cull : İyisini seçip ayırmak. Seçip almak. Ayırmak. İşe yaramayan hayvanları öldürmek. Iskartaya çıkarmak. İçinden en iyileri seçip ayırmak. Avlamak. Seçmek. Hasta hayvanları seçip öldürmek. Toplamak.

Be piqued at : Gücenmek.

Give way : Çekilmek. Yıkılmak. Küreklere asılmak. Yol vermek. Kapılmak. Dayanamamak. Boyun eğmek. Kendini vermek.

Break off synonyms : be through with, chucked, break up, boffs, coaxes, break away, assuages, arrange, be out of it, ruptures, deflorate, adjourns, carry out, coax, bring to completion, chipped, cut off, be over, bring to a close, be out, cull out, bust up, disaffiliating, ceases, detaching, come off, blows, cozens, accomplishes, adjourn, cozen, adore, arrest.