Defibrination syndrome türkçesi Defibrination syndrome nedir

  • Fibrinsizleşme sendromu.
  • Yaygın damar içi pıhtılaşma.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Defibrinasyon sendromu.

Defibrination syndrome ingilizcede ne demek, Defibrination syndrome nerede nasıl kullanılır?

Defibrination : Fibrinin yıkılması veya uzaklaştırılması, defibrinasyon. Defibrinasyon. Fibrinsizleşme.

Syndrome : Tüm semptomlar. Belirti. Tüm belirti. Sendrom. Araz. Bir arada görülen ve özel bir durumu veya hastalığı anlatan durum. Hastalık belirtileri. Belli bir hastalığa ait klinik belirtilerin tümü. Belirgi. Bir hastalığı karakterize eden ve aynı anda ortaya çıkan belirtiler.

Abomasal reflux syndrome : Abomazal refluks sendromu. Şirden sıvısı geri akış sendromu. Şirden sıvısının ön midelere doğru ters yönde geriye akması sonucu asit baz dengesinin bozulması, karın şişkinliği ve içeriğin burun deliklerinden boşalmasıyla belirgin sendrom, abomazal refluks sendromu.

Abstinence syndrome : Yoksunluk sendromu. Perhiz sendromu. Rejim sendromu.

Acquired immune deficiency syndrome : Aids. Kazanılmış immün yetmezlik sendromu. Bağışıklık sisteminin kötüleşmesi ve birkaç enfeksiyon ve kanser türüne karşı duyarlı olması ile tanımlanan tedavisi olmayan hastalık (hıv virüsünün neden olduğu).

Acquired immunodeficiency syndrome : Kazanılmış immün yetmezlik sendromu. Edinilmiş immün yetmezlik sendromu. Aıds. İnsan immün yetmezlik virüsü tarafından meydana getirilen ve immün yetmezlik veya yetersizlikle belirgin olan ölümcül hastalık, aids. Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu. Edinsel immun yetmezlik. Bağışıklık sisteminin kötüleşmesi ve birkaç enfeksiyon ve kanser türüne karşı duyarlı olması ile tanımlanan tedavisi olmayan hastalık (hıv virüsünün neden olduğu).

 

İngilizce Defibrination syndrome Türkçe anlamı, Defibrination syndrome eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Defibrination syndrome ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abattoir : Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi. Mezbaha. Salhane. Kesimevi.

A crochordon : Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom. Akrokordon.

Abdominal ovariectomy : Abdominal ovaryektomi. Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma.

A amplitude mod : Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır. A-mod görüntü.

Abdominal fat necrosis : Karın içi yağ nekrozu. Karın yağı nekrozu.

Abamectin : Abamektin. Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç.

 

A dna : A dna. Dna çift sarmalının sağ el sarmal yapısı gösterdiği ve çift zincirin bir tam dönüşünde yapıya 11 bazın girdiği dna biçimi.

Abaxial : Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi). Eksenden uzak, eksen dışı. Eksenden uzak. Aks kemiği dışında. Eksendışı. Abaksiyal. Eksen dışı.

Abdominal distention : Karın duvarının gergin olması, abdominal gerginlik. Karın gerginliği. Abdominal gerginlik.

A c syndrom : A-c sendromu. Arnold-chiari yapılış bozukluğu.

Defibrination syndrome synonyms : abdominal palpation, a c deformity, a clay, a band, abdomen, abdominal pain.