Dendi nedir, Dendi ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Haydi: Dendi şunu yıkıverde görsün.

Dikkat et: Üle aman, dendiha.

Teknik terim anlamı:

Haydi deyiniz, söyleyiniz (de imdi).

Dendi ile ilgili Cümleler

  • Atasözünde dendiği gibi; söz gümüşse, sükut altındır.
  • Bana dendiği gibi yaptım.
  • Ali İngilizcede buna ne dendiğini bilmiyor.
  • Tom'a ne dendi?
  • Ona ne dendiğini bilmiyorum.
  • Bana öyle dendi.
  • İngilizce'de sigara böreğine neden "bahar sarması" dendiğini biliyor musun?
  • Almanca'da nasıl "Teşekkürler" dendiğini hatırlayamıyorum.
  • Sigara böreğine neden sigara böreği dendiğini biliyor musun?
  • Rüyamda bana ''Korkma.'' dendi.

Dendi hakkında bilgiler

Dendi (Farsça: دندی), İran'ın Zencan Eyaleti'nde şehir. Kent bağlı olduğu eyaletin kuzeybatısında Batı Azerbaycan sınırı yakınlarında yer alır. Zencan ile Takab arasındaki karayolu üzerinde, Zencan'a 100 km. uzaklıktadır. Dandi bir maden şehridir. Çevresinde zengin çinko ve kurşun yatakları bulunur ki Ortadoğu'nun en zengin kurşun yatakları buradadır. Kentte 140 ton/saat kapasiteli kurşun ve çinko işleme tesisi bulunmaktadır. Kent ayrıca Angoran Milli Parkı yakınlarında bulunur. 25 yıl önce kurulan milli park pek çok vahşi türün yaşam alanıdır. Kentin uydu haritası

Dendi anlamı, kısaca tanımı

 

Dendiha : Haydi

Dendik : Kümes hayvanları ve kuşların kursağı. Haydi.

Dendil : Saç bağı. Sivas ilinde, Gemerek ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Yaşam alanı : (Levvin) Kişi ya da kişiler kümesi için gerçekler dünyasını oluşturan görüngülerin tümü. Bir kişi ya da kümenin davranışlarını belirleyen gerçeklerin bütünlüğü.

Kapasiteli : Kapasitesi olan.

Milli park : Bir bölgedeki doğal bitki örtüsünü ve orada yaşayan hayvanları veya üzerinde bulunan tarihî yapıları korumak amacıyla devlet tarafından koruma altına alınmış bölge.

Kuzeybatı : Kuzeyle batı arasındaki yön.

Kapasite : Bir şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama gücü, sığa. Anlama, kavrama yeteneği. Bir işletmenin üretim miktarı. Bir kondansatörün elektrik yığma sınırı, sığa. Belli bir alana sığabilecek kişi veya nesne sayısı.

Bulunmak : Bulma işine konu olmak. Bir yerde olmak. Herhangi bir durumda olmak.

Üzerinde : Üstünde. ile ilgili, üzerine.

Karayol : Cehennemin dibi (ilençlerde kullanılır). Ölüm. [Bakınız: karayer].

Pek çok : Yeterinden fazla, bir hayli.

Uzaklık : Uzak olma durumu, ıraklık. İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe.

Bulunma : Bulunmak işi.

Burada : Bu yerde.

Zengin : Parası, malı çok olan, varlıklı, varsıl, variyetli, fakir, yoksul karşıtı. Verimli. Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan. Çok, bol. Gösterişli.

Eyalet : Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan yönetim bölgesi. Osmanlı Devleti'nde en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi.

Harita : Coğrafya, tarih, dil, nüfus vb. konularla ilgili yeryüzünün veya bir parçasının, belli bir orana göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen taslağı.

Farsça : İran devletinin resmî dili, Acemce. Bu dille yazılmış olan.

Diğer dillerde Denatüre proteinler anlamı nedir?

İngilizce'de Denatüre proteinler ne demek ? : denaturated proteins