Dendil nedir, Dendil ne demek

Dendil; Yerleşim Merkezi olarak kullanılan bir sözcüktür.

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Saç bağı.

Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı:

Sivas ilinde, Gemerek ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Dendil kısaca anlamı, tanımı

Dendi : Haydi: Dendi şunu yıkıverde görsün. Dikkat et: Üle aman, dendiha. Haydi deyiniz, söyleyiniz (de imdi)

Yerleşim yeri : Bir toplumsal kümenin ya da daha kalabalık bir nüfus topluluğunun, yaşamak ve ekonomik etkinliklerini sürdürebilmek amacıyla seçip yerleştikleri kent, kasaba, köy ya da daha küçük bir yer.

Saç bağı : Saça takılan madenden süs eşyası.

Yerleşim : Yerleşme, iskân.

Gemerek : Sivas iline bağlı ilçelerden biri.

Gemere : Yarısı beyaz yarısı siyah üzüm.

Merkez : Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Biçim, tarz. Bir işin öğretildiği yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.

Sivas : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Bağlı : Bir bağ ile tutturulmuş olan. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Sınırlanmış, sınırlı.

 

Yeri : Yürü. Utanmaz: Yêriliğin cezasını çekti.

Siva : Başka, gayrı, özge.

Merk : Evlek. Yara ya da çıban yangısı. Bir kabın, borunun içindeki tortu, pas. Tarla içindeki her bir bölüm (Erzincan Merkez).

Bağı : Büyü. Hayvanların ayağının altında, zorlamadan ileri gelen şiş, ur.

Buca : İzmir iline bağlı ilçelerden biri.

İlçe : Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza.

Geme : Fare. Bir çeşit köstebek. Kısa burunlu hayvan. Büyük dişli kişi. Düzgün, beyaz dişli kişi. Alt ya da üst çenesi uzun kişi. Ön dişleri öne doğru çıkık kişi. [Bakınız: gevik]. Boyu büyümeyen katır. Kemer. Eğri, yamuk. Haddinden fazla uzun. Koyunların üzerinde bulunan bit. Dişsiz ya da yamuk, çarpık (ağız için). Ermeni dilinden kam: kama. Küçük ağaç kirkit. (Dişkaya Eşme Uşak). Büyük fare.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Saç : Baş derisini kaplayan kıllar. 1.Düğünde erkek evinden kız evine gönderilen yiyecekler. 2.Düğünde güveyin babasının verdiği para, bahşiş. Kafatasının derisi üzerinde uzayan kıllara verilen özel ad. Tüy. Kıl. [Bakınız: kuyruklu yıldız saçı]. Genellikle, kalınlığı 1 cm'den çok ve genişliği de 30 cm den az olmayan ince, uzun metal parça. Üzerinde ekmek ya da yufka pişirilen yuvarlak saç. (Erenköy, İnönü Eskişehir). Kafatasının derisi üzerinde uzayan tüylere verilen özel bir ad. Tüy. bk. kıl.

 

Diğer dillerde Denatüre proteinler anlamı nedir?

İngilizce'de Denatüre proteinler ne demek ? : denaturated proteins