Doğrulmak nedir, Doğrulmak ne demek

"Doğrulmak" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Sırtı dönük orta yaşlı adam doğruldu." - Y. Atılgan
  • "Çocuk hızlı, paytak adımlarla parkın kapısına doğruldu." - S. F. Abasıyanık
  • "Nasıl, gündelik doğruldu mu?"

Doğrulmak kısaca anlamı, tanımı:

Eğik : Bükülmüş. Yatay bir çizgi veya düzlemle açı oluşturacak biçimde olan, yalman, mail, şev. Eğilmiş olan, dik veya düz olmayan. Dik veya paralel olmayan doğru.

Durum : Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Gelme : Yetişme. Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi. Gelmek işi. Gelmiş olan.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Toparlanmak : Bir işi, bir hareketi yapmaya hazır duruma gelmek. Toparlama işine konu olmak veya toparlama işi yapılmak. Sağlığı düzelmek. Etkilenilen herhangi bir şeyden kurtulmaya başlanmak. Para yönünden durumunu düzeltmek. Gelişmek, daha iyi duruma gelmek.

 

Yönelmek : Hedef almak. Amaç olarak benimsemek, yönlenmek. Belli bir yön tutmak, yüzünü belli bir yöne doğru çevirmek, teveccüh etmek, yönlenmek.

Güçlenmek : Güçlü duruma gelmek, kuvvetlenmek.

Yeniden : Gene, yine, bir daha, tekrar.

Kalkınmak : Zenginleşmek. Durumunu düzeltmek, aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek.

Para : Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit. Kazanç. Kuruşun kırkta biri.

Sağlanmak : Sağlama işine konu olmak.

Kazanılmak : Kazanma işi yapılmak.

Diğer dillerde Doğrulmak anlamı nedir?

İngilizce'de Doğrulmak ne demek? : v. straighten up, straighten, straight oneself up, get on

Fransızca'da Doğrulmak : se dresser, se redresser, se mettre debout

Almanca'da Doğrulmak : v. richten

Rusça'da Doğrulmak : v. выпрямляться, направляться, исправляться, выпрямиться, направиться, исправиться