Donatives türkçesi Donatives nedir

Donatives ingilizcede ne demek, Donatives nerede nasıl kullanılır?

Donative : Hediye. Bağış. Yardım. Bağışa ait.

Donating : Bağışlamak. Bağışta bulunmak. Bağışta bulunma. Bağışlama. Hediye etmek. Vermek.

Donatio : Bağış. Bağışlama.

Donation : İane. Vakıf. Yardım. Para yardımı. belirli konular üzerinde yapılacak işlerin gerçekleştirilebilmesi amacıyla gerçek ve tüzel kişilere yapılan para yardımı. Bir kimsenin, kuruluşun veya ülkenin ayni ya da nakdi varlıklarını bir başka kişi, kurum veya ülkeye karşılıksız olarak devretmesi. Hediye. Ata. Teberru. Bir kişinin malını karşılıksız olarak bir başka kişiye vermesi. Hibe.

Donations : Bağış. Hayrat. Yardım. Hibe. Bağışlama.

Donatary : Kral tarafından bağışta bulunulan.

Donate : Hibe vermek. Bağışlamak. Teberru etmek. Hediye etmek. Bağışta bulunmak. Bağış yapmak. Vermek. (para vb) bağışlamak.

Donatee : Bağış alan kişi. Kendisine bağışta bulunulan kimse. Bağış alan kimse.

Donate money : Bağışlanmış para. Para bağışlamak. Belirli bir amaç uğruna bağışlanmış para. Bağış parası.

Condonations : Telafi. Hoş görme. Hoşgörme. Göz yumma.

İngilizce Donatives Türkçe anlamı, Donatives eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Donatives ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Auspices : Destek. Himaye. Koruma. Bir araştırmanın gerçekleşmesine ön ayak olan ve sorumluluğunu üstlenen kişi ya da kurum. Nezaret. Gözetim. Üstlenici. İyilik.

Donation : İane. Bağışlama. Teberru. Para yardımı. belirli konular üzerinde yapılacak işlerin gerçekleştirilebilmesi amacıyla gerçek ve tüzel kişilere yapılan para yardımı. Vakıf. Bir kişinin malını karşılıksız olarak bir başka kişiye vermesi. Ata.

Bounty : Semahat. Zararlı bir hayvanın yok edilmesi veya bir suçlunun yakalanması için devletçe verilen para. İkramiye. Bk. ikramiye bk. sigorta primi menkul ya da gayri menkullerin nominal değeri ile piyasa değeri arasındaki pozitif fark. vadeli işlemler piyasasında ürün, taşınır değer, döviz gibi varlıkların gelecekteki fiyatının yükselmesi durumu. Eliaçıklık. Ödenek. Prim. Cömertçe verilmiş şey.

Contribution : Mükellefiyet. Prim. Aidat. Muavenet. Kalıtım. Pay. Makale. Destek.

Present : Temsil etmek. Adamla getirtme. Sunmak. Hukuk, gramer, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sahnede göstermek. Halihazır. Armağan. Bugünkü. Şimdiki zaman. Fiilin gösterdiği oluş ve kılışın içinde bulunulan zamanda yapıldığını ve süregelmekte olduğunu gösteren zaman. bk. şimdiki zaman kipi.

A good turn : Bir iyilik. Şefkat. Sevecenlik. İyi davranış. Yumuşaklık. Arkadaşça davranış. Dostça davranış. İyilik.

Gift : Allah vergisi. Armağan. Doğuştan yetenek. Kabiliyet. Bahşiş. Hibe etmek. Tanrı vergisi. Hibe.

Backup : Yedek. Dublör. Yardımcı olan. Sıkışıklık. Destek. Tabla yedeği. Başkasının yerine geçmeye. Destek olan kişi ya da şey.

 

Gratuity : Bedava. Armağan. Tazminat. İşten ayrılan kimseye verilen fazladan para. Teberru. Bahşiş. İkramiye. Emeklilik ikramiyesi.

Donatives synonyms : donative, boost, alms, boons, backings, assistance, gifting, bestowal, cumshaw, benevolence, lagniappes, bestowment, charity, conferring, backing, accessoriness, bestowals, benefactions, boon, answer wizard, gifts, contributions, lagniappe, backups, gratuities, beneficence, cumshaws, bounties, assisstance, free gift, aid, bakshish, benefaction.