Enterochromophine cells türkçesi Enterochromophine cells nedir

  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Enterokromafin hücreler.
  • Vücutta serotonin ve prostoglandinler gibi bir kısım otokoitleri üreterek depolayan mide-bağırsak mukozası hücrelerinin bir tipi.

Enterochromophine cells ingilizcede ne demek, Enterochromophine cells nerede nasıl kullanılır?

Cells : Oda (manastır vb). Pil. Hücre. Hücreler. Göz. Petek gözü. Toplumdan kaçan kimsenin kapandığı evi.

A cells : Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. Alfa hücreleri. A hücresi.

Acidophilic cells : Asidofil hücreler. İçindeki granülleri asidik doku boyaları ile boyanan hücreler. hipofiz bezinin asidofil hücreleri. eozinofil hücreler, alfa hücreleri.

Alert before overwriting cells : Hücre üzerine yazmadan uyar.

Alveolar cells : Alveol hücreleri. Alveolleri çevreleyen hücreler.

Amacrine cells : Gözün retinasında gangliyon hücreleri ile pigment epiteli arasında teması sağlayan, belirgin aksonları olmayan nöronlar. Amakrin hücreler.

 

İngilizce Enterochromophine cells Türkçe anlamı, Enterochromophine cells eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Enterochromophine cells ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A crochordon : Akrokordon. Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom.

A amplitude mod : A-mod görüntü. Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır.

Abdominal palpation : Abdominal palpasyon. Avuç içi, parmak veya yumrukla çok hafif basınç uygulayarak karın bölgesindeki değişikliklerin niteliğini anlamak için yapılan muayene, abdominal palpasyon. Karın bölgesinin elle muayenesi.

Abdominal fat necrosis : Karın içi yağ nekrozu. Karın yağı nekrozu.

Abaxial : Abaksiyal. Eksendışı. Eksenden uzak, eksen dışı. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi). Eksenden uzak. Aks kemiği dışında. Eksen dışı.

Abamectin : Abamektin. Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç.

 

A clay : Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin. Beyaz kil.

A band : A bandı. Çizgili kas teli ışık mikroskobunda incelendiğinde görülen, kalın flamentlerle aralarına giren ince flamentlerin uçlarını içeren ve ışığı iki kez kıran koyu renkli bantlar, anizotrop bant, anizotropik bant.

Abdominal pain : Karın ağrısı. Abdominal ağrı. Göğüs ve leğen arası bölgede biçimlenen, klinik belirtileri hayvan türlerine göre değişebilen ağrı, abdominal ağrı.

A dna : Dna çift sarmalının sağ el sarmal yapısı gösterdiği ve çift zincirin bir tam dönüşünde yapıya 11 bazın girdiği dna biçimi. A dna.

Enterochromophine cells synonyms : a c syndrom, abdominal distention, abdomen, a c deformity, abattoir, abdominal ovariectomy.