Esansiyel yağ nedir, Esansiyel yağ ne demek

Esansiyel yağ; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Vücutta sentezlenemeyen, bu nedenle diyetlerde mutlaka bulunması gereken linoleik, linolenik ve araşidonik asit gibi uzun zincirli doymamış yağ asitleri.

Esansiyel yağ anlamı, tanımı

Esan : Kağnı dingili. Kağnı dingili. (Küçükkabaca Uluborlu, Aşağıdinek Şarkikaraağaç, Akçaşar Yalvaç Isparta). Tekerlekleri ile birlikte kağnı dingili. (Yalvaç . Isparta.)

Esans : Bitkilerden türlü yollarla çıkarılan veya kimyasal yöntemlerle yapılan, kokulu ve uçucu sıvı.

Yağ : Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel veya hayvansal madde. Güzel kokulu bitkilerden çıkarılan uçucu, kokulu ve sıvı madde. Abartılı övgü. Vücudun, atılması gereken amonyak, üre vb. maddelerini içine alarak deriden sızan ve ter kokusunu veren madde. Vazelin, mazot gibi yağları andıran ve sanayide kullanılan bir mineral madde.

Esansiyel yağ asitleri : Omurgalılar tarafından sentezlenemeyen ve diyetle alınması gereken linoleik, linolenik gibi uzun zincirli doymamış yağ asitleri, F vitamini.

Araşidonik asit : İnsan beslenmesinde esansiyel olan, yapısında dört çift bağ bulunan 20 karbonlu doymamış bir yağ asidi. Hücre zarı fosfolipitleri üzerine fosfolipazların etkisiyle oluşan ve prostoglandinler, tromboksanlar, lökotrienler ve prostasiklinlerin öncüsü olan yirmi karbonlu dört çift bağ içeren doymamış ve esansiyel bir yağ asidi.

 

Doymamış yağ : Doymamış yağ asidi.

Yağ asitleri : Esterleri, doğal sıvı ve katı yağları oluşturan, uzun zincirli, stearik asit, palmitik asit gibi asitler.

Zincirli : Zinciri olan. Zincirle bağlı olan. 1716'da basılan Osmanlı altın parasının adı. Gaziantep şehrinde, Fevzipaşa bucağına bağlı bir yer. Konya şehri, Karatay ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

Doymamış : Bir çözeltideki bileşen derişimlerinin, çözeltinin tektürelliğini değiştirecek sınırın altında kaldığı durum. Karbon atomları arasında çift ya da üçlü bağları olan (bileşikler). Doyma noktasına ulaşmamış olan.

Mutlaka : Kesinlikle.

Bulunma : Bulunmak işi.

Zincir : Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ. Altın ya da gümüşten yapılmış takı. Taşıtların kar veya buzda kaymaması için tekerleklerine takılan alet. Hükümlülerin eline, ayağına vurulan demir bağ. Art arda gelen şeylerin oluşturduğu dizi.

Sentez : Element veya başka maddeleri bir araya getirerek yapay olarak bileşik cisimler oluşturma, bireşim. Yalından karmaşık olana, külliden cüziye, zorunludan olasıya, ilkeden onun uygulanmasına, genel yasadan bireysel duruma, nedenden etkiye, öncülden varılan sonuca giden düşünme biçimi, bireşim.

Mutlak : Salt. Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık. Kesinlikle.

Gerek : İcap. Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım.

 

Diyet : İslam hukukuna göre, öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal, kan pahası, kan parası, kefaret. Sağlığı korumak veya düzeltmek amacıyla uygulanan beslenme düzeni, perhiz, rejim.

Doyma : Doymak işi. Bir gazın, belli bir sıcaklıkta o sıcaklığa özgü olan en büyük basınç altında bulunması. Bir sıvının içinde belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması, işba. Yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayı almış olması.

Vücut : İnsan ya da hayvan gövdesi, beden. Var olma, varlık.

Neden : Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin. Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet. Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep.

Sent : Doların yüzde biri değerinde para birimi.

Diğer dillerde Esansiyel yağ anlamı nedir?

İngilizce'de Esansiyel yağ ne demek ? : essential oil