Fattened türkçesi Fattened nedir

  • Hayvanın beslenmesiyle kas ve yağ dokusunun artırılarak besili, semiz olması.
  • Semirme.
  • Semirtilmiş.
  • Besili.
  • Şişmanlatılmış.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.

Fattened ingilizcede ne demek, Fattened nerede nasıl kullanılır?

Fattened calf : Kasaplık olarak iyi beslenerek hazırlanmış buzağı.

Fatten out : Şişmanlatmak.

Fatten up : Şişmanlatmak.

Fatten : Yağlandırmak. Yaşlanmak. Tavlama. Hayvanın besi döneminin sonuna doğru yağ biriktirmesine yetecek kadar yoğun bir biçimde beslenmesi, tavlama. Semirtmek. Şişmanlamak. Tombullaşmak. Semirtme. Façasını almak.

Fattening : Besicilik. Kalınlaşma. Hayvanların, hareketlerini sınırlayan çit veya kapalı alan içerisinde tutularak enerjice zengin rasyonlarla beslenmesiyle kesim ağırlığına ulaşmasını sağlayan, et verimi ve kalitesini artırmaya yönelik besleme yöntemi. Yağlama. Besi. Katılaşma. Yağlandırma.

Fattening stable : Hayvanların kesmek için besiye çekildikleri yapı.

Calf fattening : Buzağı besisi. Pembe, gevrek et üretimi amacıyla süt veya sıvı yemlerle beslenerek 8-10 haftalık yaşta 150-200 kg canlı ağırlığa ulaşmak için buzağılara yapılan besi.

Fattening ration : Et üretimi için beslenen hayvanlara belirli bir devreden itibaren besi sonuna kadar yedirilen ve enerji değeri daha yüksek olan, ette kalıntı ve/veya koku bırakması muhtemel katkı içermeyen karma yemler, besi sonu rasyonu. Bitirme rasyonu. Besi sonu rasyonu.

 

Broiler fattening : Broyler besisi. Et tipi günlük civcivlerin özel rasyonlarla 5-6 hafta süreyle veya belirli bir canlı ağırlığa ulaşıncaya kadar beslenmeleri işlemi, broyler besisi. Etlik piliç besisi.

Fattens : Yağlanmak. Besiye çekmek. Yaşlanmak. Yağlandırmak. Yağ bağlamak. Şişmanlamak. Kilo aldırmak. Tombullaşmak. Gübrelemek. Şişmanlatmak.

İngilizce Fattened Türkçe anlamı, Fattened eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fattened ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A amplitude mod : A-mod görüntü. Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır.

Abdominal ovariectomy : Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma. Abdominal ovaryektomi.

A clay : Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin. Beyaz kil.

Abattoir : Salhane. Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi. Mezbaha. Kesimevi.

A dna : Dna çift sarmalının sağ el sarmal yapısı gösterdiği ve çift zincirin bir tam dönüşünde yapıya 11 bazın girdiği dna biçimi. A dna.

Sleekest : En pürüzsüz. Pürüzsüz. Kaypak. Parlak tüylü. Biçimli. En parlak. Yüze gülücü. Parlak. Yağcı.

 

Abdomen : Abdomen. Batın. Böcek gövdesinin alt kısım. Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen. Karın. Karın (böcek gövdesinde). Karnın altı.

Sleeks : Kaypak. Parlak tüylü. Parlatmak. Tüyleri parlak. Şık. Perdahlamak. Parlak (saç vb). Pürüzsüzleştirmek. Düzlemek.

Abdominal palpation : Karın bölgesinin elle muayenesi. Avuç içi, parmak veya yumrukla çok hafif basınç uygulayarak karın bölgesindeki değişikliklerin niteliğini anlamak için yapılan muayene, abdominal palpasyon. Abdominal palpasyon.

Abamectin : Abamektin. Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç.

Fattened synonyms : fattest, a band, abdominal fat necrosis, fleshy, plumpy, a c syndrom, fatter, a crochordon, abdominal pain, a c deformity, sleeker, abdominal distention, well fed, sleek, finished, abaxial.

Fattened zıt anlamlı kelimeler, Fattened kelime anlamı

Unfinished : Noksan. Bitmemiş. Terbiye edilmemiş. Cilasız. Kaba. Bitirilmemiş. İşlenmemiş. Tamamlanmamış. Yarım. Yarım kalmış.