Gölgelik nedir, Gölgelik ne demek

  • Gölge altında bulunan yer.
  • Kazıkların ve belli kalınlıktaki dikmelerin üzerine bindirilmiş bir tür demir veya ahşap çardak, sayeban, pergola

"Gölgelik" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Çocuğa, oracıktaki gölgelikte meme emzirmekte olan kadını gösterdi." - O. C. Kaygılı

Yerel Türkçe anlamı:

Şemsiye.

Osmanlıca Gölgelik ne demek? Gölgelik Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

gölgelik

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Trabzon şehri, Arsin ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Gölgelik tanımı, anlamı:

Gölgeli : Nitelik ve ayrıntıları iyice bilinmeyen. Gölge altında olan.

Gölge : Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse. Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan. Güneş ışınlarından korunacak yer. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet. Röfle. Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık. Koruma, kayırma himaye. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk.

Altın : Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au). Bu elementten yapılmış. Üstün nitelikli, değerli. Altından yapılmış sikke.

 

Kazık : Çok zor (soru, sınav vb.). Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası. Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç. İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş. Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir, prizma vb. biçimindeki uzun parça. Direk, sopa. Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun. Aldatma.

Kalınlık : Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyut. Kalın olma durumu.

Dikme : Dikmek işi. Ahşap yapılarda pencere ve kapı yanlarına dikilen direklerden her biri. Ağaç, direk. Yük kaldırmakta kullanılan bir direkli maçuna. Fidan, yeni dikilmiş fidan. Dikey olan doğru veya düzlem, amut. Bir evde aileyi sürdürecek olan tek çocuk.

Bindi : Destek.

Demir : Bu elementten yapılmış. Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça. Bu elementten yapılmış parça. Güçlü, kuvvetli, sert. Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe). Çıpa.

Ahşap : Ağaçtan, tahtadan yapılmış. Ağaçtan, tahtadan yapılmış nesne.

Yer : Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Gezinilen, ayakla basılan taban. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Ülke. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Durum, konum, vaziyet. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal. İz. Yerküre. Görev, makam. Durum, konum. Önem. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân.

 

Gölgelikonak : Siirt ilinde, Eruh ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Diğer dillerde Gölgelik anlamı nedir?

İngilizce'de Gölgelik ne demek? : adj. umbrageous

n. shady spot, shade, canopy, window shade, dais, penthouse, tester

Fransızca'da Gölgelik : ombragé/e

Rusça'da Gölgelik : n. холодок (M), тент (M)