Gossamer türkçesi Gossamer nedir

Gossamer ingilizcede ne demek, Gossamer nerede nasıl kullanılır?

Gossamers : Çok hafif. İnce kumaş. Havada uçan ince örümcek ağı. Bürümcük. Çok ince bir tür bürümcük. İncecik. İnce. Hafif ve incecik. Hafif. Örümcek ağı.

Gossamery : Bürümcükle ilgili. İncecik bir şey. Hafif ve hassas. Dayanıksız.

Gossan : Madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır. Sülfürlü maden yataklarının, üst kesimindeki paslaşma kuşağını oluşturan gözesel limonit örtüsü. Demir başlık. Demir şapka.

Jan gossaert : Flaman ressam. Jan de mabuse (1478-1533?).

Goss : Dedikodu. Karaçalı.

Gossoon : Delikanlı. Genç (irlanda terimi). Delikanlı (irlanda terimi).

Gossipry : Dedikodu. Benzersiz yakınlık. Hoşbeş. Diğer insanların özel ilişkileri hakkında olan boş konuşma. Bir kişi ve ona parasal kaynak sağlayanlar ile arasındaki yakınlık. Manevi ilişki veya yakınlık. Söylenti.

Gossiped : Gevezelik. Dedikodu yapmak. Dedikodu. Kov. Dedikodu etmek. Çene çalmak. Laf yetiştirmek. Söz. Gevezelik etmek. Kaynatmak.

Gossip : Çene çalmak. Dedikodu yapmak. Kaynatmak. Laf yetiştirmek. Kov. Gevezelik etmek. Bir birey ya da toplumsal küme üzerinde, yüze karşı değil arkadan sözlü saldırıda bulunmak yoluyla toplumsal denetim kurma. Dedikoducu kimse. Dedikodu etmek. Dedikodu.

 

Gossipers : Dedikodular yayan kimse. Dedikodu yapan kimse. Dedikodu yayan kimse. Dedikoducu.

İngilizce Gossamer Türkçe anlamı, Gossamer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Gossamer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Delicate : Duyarlı. Narin. Lezzetli. Nazlı. Kibar. Tetik. Titiz. Hassas (konu). Hassas. Kırılgan.

Dilutes : İnceltmek. Sulu. Etkisini azaltmak. Su katmak. Cansızlaştırmak. Sulandırılmış. Seyreltmek. Sulandırmak. Açmak (renk). Hafifletmek.

Filamentous : İplik şeklinde. İpliksi. İp şeklinde. Lif şeklinde. Uzun zincirler oluşturarak üreyen mikroorganizmalara verilen ad. İp gibi. Flamentöz. Lifsi.

Brittles : Gevrek. Kolayca kırılan. Nazik. Bonbon. Kıtır kıtır. Şekerleme. Hassas. Kırılgan. Narin.

Very light : Işık işareti. İşaret fişeği. Aydınlatma fişeği.

Veiling : Genellikle çevirimde ya da işlemelikte bir yanlışlıktan, en çok boş filmin alıcıya takılıp çıkarılması sırasında makaraya ışık sızması sonucu filmin ışık almasından ileri gelen ve görüntü üzerinde kendini az ya da çok donuklukla gösteren kusur. Peçelik kumaş. Örterek saklama. Gizlenme. Peçe kumaşı. Donukluk. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Örtü. Sis. Peçelenme.

Civilised : Seviyeli. Terbiyeli. Aydın. Kültürlü. Hoş. Medenileşmiş. Kibar. Sosyal açıdan gelişmiş (ayrıca 'civilized'). Nazik.

Corky : Mantara benzeyen. Mantar gibi. Kuru. Mantar tıpayı andıran. Hayat dolu. Canlı. Mantara benzer. Mantarımsı. Şarapta mantar tadının hakim olması.

 

Fine cloth : İyi kumaş.

Attentive : Dikkat eden. Yardımcı. Nezaket. Nazik. Özenli. Dikkatle izleyen. Kibar. Dikkatli.

Gossamer synonyms : diluted, spider web, spiderweb, spiders web, cobwebs, attic, corkier, threadiest, slender, gossamers, airier, civilized, web, accurate, digestible, as thin as a wafer, tissues, floatier, minutely, crimped fabric, attics, netting, cushier, corkiest, brittle, crepe, paperthin, ethereal, finely, byssus, blandest, tissue, crepes.

Gossamer zıt anlamlı kelimeler, Gossamer kelime anlamı

Rugged : Zorlu. Engebeli. Sağlam. Fırtınalı. Çetin. Yontulmamış. Bakımsız. Bet (ses). Kulakları tırmalayan. Yalçın.

Thick : Kalın kafalı. Belirgin. Sık. Boğuk. Aşırı. En heyecanlı yeri. Sisli. Kalınlık. Dumanlı.

Gossamer ingilizce tanımı, definition of Gossamer

Gossamer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A fine, filmy substance, like cobwebs, floating in the air, in calm, clear weather, especially in autumn. It is seen in stubble fields and on furze or low bushes, and is formed by small spiders.