İncirlik nedir, İncirlik ne demek

  • İncir yetiştirilen alan, incir bahçesi.
  • İncir ağaçları çok olan yer

"İncirlik" ile ilgili cümleler

  • "Tam öğle vakti incirlikte iğne atsanız düşecek yer kalmamıştı." - O. C. Kaygılı
  • "Yine bir gün o kızı geçen yıl gördüğü incirlikte bir daha gördü." - O. C. Kaygılı

Yerel Türkçe anlamı:

İncir ağacı.

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Adana şehri, Yüreğir ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Ankara ilinde, Yenikent nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Siirt şehrinde, Yanarsu bucağına bağlı bir bölge.

İncirlik hakkında bilgiler

İncirlik Hava Üssü, yönetimi ve denetimi TSK'da olan, NATO'nun önemli bölgesel bir depo üssüdür. Aynı addaki semtiyle birlikte Adana Metropoliten alanı içinde, kentin doğu yakasında kalan üs, Akdeniz'e 56 km uzaklıktadır.

İncirlik anlamı, tanımı:

İncir : Bu ağacın yaş veya kuru olarak yenilen etli, tatlı yemişi, ballıdarı. Dutgillerden, asıl yurdu Akdeniz kıyıları olan, yaprakları geniş dilimli bir ağaç (Ficus carica).

Bahçe : Sebze, meyve, çiçek veya ağaç yetiştirilen yer. Osmaniye iline bağlı ilçelerden biri.

Ağaç : Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan. Tahta, kereste.

 

Hava : Çevreyi kuşatan boşluk. Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu. Durum, ortam, çevre, muhit, atmosfer, ambiyans. Gökyüzü. Keyif, âlem. Tarz, üslup. Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi. Esinti. Çekicilik. Sonuçsuz, anlamsız, boş (durum, davranış, söz). Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik. Müzik parçalarında tür. Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı. Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü.

Yönetim : Dümen. Yönetme işi, çekip çevirme, idare.

Denetim : Denetleme.

Nato : "Söz dinlemez, söz anlamaz, taş gibi kafa" anlamlarındaki nato kafa, nato mermer deyiminde geçen bir söz.

Önemli : Önemi olan, mühim, ehemmiyetli. Politik, ekonomik, psikolojik ve askerî açıdan önemi olan, stratejik.

Alan : Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha. Bir çalışma çevresi. Yüz ölçümü. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılmış olan geniş yer. Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha.

Çok : Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı. Aşırı bir biçimde.

Yer : Durum, konum. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Yerküre. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. İz. Önem. Ülke. Görev, makam. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Durum, konum, vaziyet. Gezinilen, ayakla basılan taban. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal. Otel, motel vb.nde kalınacak oda.