Kalkış nesnesi nedir, Kalkış nesnesi ne demek

Kalkış nesnesi; Matematik alanında kullanılan bir kelimedir.

Matematik'te terim anlamı:

C bir kategori olmak üzere, C'nin her c nesnesi için biricik k ->c oku olması halinde, k bir kalkış nesnesidir. Örneğin, Set 'te boş küme bir kalkış nesnesidir. C 'de bir kalkış nesnesi varsa, izomorfizma anlamında tektir.

Kalkış nesnesi tanımı, anlamı

Nesnes : Ağaçları dallarından başlayarak kurutan bir hastalık

Kalkış : Kalkma işi.

Nesne : Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje. Öznenin dışında kalan her konu, obje. Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç.

İzomorfizm : Eş biçimlilik.

Boş küme : Hiçbir ögesi olmayan küme.

Kategori : Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tamamı, grup, ulam. Ulam.

Biricik : Eşi, benzeri, ikincisi olmayan ve çok sevilen, tek, yegâne.

İzomorf : Eş biçim.

Örneğin : Söz gelişi.

Anlam : Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.

Üzere : Amacıyla. Neredeyse. Şartıyla. Gibi.

Olmak : Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Yitirmek, elinden kaçırmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Gerçekleşmek ya da yapılmak. Yol açmak. Sarhoş olmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Yetişmek, olgunlaşmak. Bulunmak. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Sürdürmek, yürütmek. Herhangi bir durumda bulunmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Geçmek, tamamlanmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Uymak, tam gelmek.

 

Varsa : İhtimal ki, olsa olsa.

Hali : Boş, ıssız, tenha. Halı. Ahali.

Üzer : Kaymak, süt, yoğurt yüzü. Ürem, faiz. Değiş tokuş sırasında üste alınan para. Can sıkıcı. Üst. Kaymak. Faiz. Can sıkıcı, üzücü.

Küme : Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup. Tümsek biçimindeki yığın. Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan alt grup. Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek. Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri. Tomar.

Olma : Olmak işi.

Diğer dillerde Kalkış nesnesi anlamı nedir?

İngilizce'de Kalkış nesnesi ne demek ? : initial object