Kalsinozis nedir, Kalsinozis ne demek

Kalsinozis; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Kalsiyum tuzlarının dokularda normal olmayan derecede birikimiyle belirgin patolojik değişim.

Kalsinozis anlamı, kısaca tanımı

Kalsinozis kutis : Deri kalsinozisi

Kalsinozis sirkumskripta : Yumrulu kalsinozis.

Kalsinozis universalis : Yaygın kalsinozis.

Testis kalsinozisi : Testislerin parenkiminde veya stromasında, dejenerasyon veya yangının bir sonucu olarak genellikle çift taraflı kalsiyum tuzlarının birikmesi.

Tümöral kalsinozis : Yumrulu kalsinozis.

Yaygın kalsinozis : Kalsiyum tuzlarının dermiste, deri altı yağ dokusunda ve kaslarda, yaygın olarak düğümcükler veya plaklar hâlinde birikimi, kalsinozis universalis.

Yumrulu kalsinozis : Köpek ve atlarda, eklem kapsülü, tendo, dil ve deri altı dokularda, birkaç santimetre büyüklüğünde, tek veya çok sayıda, tümörü andıran bir görünümünde, şişkin, beyaz renkte, fibröz bağ doku ve granülomatöz reaksiyon içeren yerel ve ektopik olarak kalsiyum ve kalsiyum tuzlarının birikimi, kalsinozis sirkumskripta, tümöral kalsinozis.

Patolojik : Patoloji ile ilgili. Bozulmuş, işlemeyen.

Patoloji : Hastalıkla ilgili hücrelerdeki, dokulardaki ve organlardaki yapısal ve işlevsel değişikliklerin tanınması, araştırılması ve incelenmesiyle ilgilenen bilim dalı.

 

Kalsiyum : Atom numarası 20, atom ağırlığı 40,80, yoğunluğu 1,55 olan, 845 °C'de eriyen, kireç ve alçının birleşimine giren, sarımtırak beyaz bir element (simgesi Ca).

Belirgin : Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih. Açık bir biçimde.

Birikim : Birikme, bir yerde toplanıp yığılma. Biriktirilen mal ya da para. Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim. Bilim veya sanat alanında sahip olunan bilgi, repertuvar. Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması. Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci.

Değişim : Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü, değişme. Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım. Rüzgârın yön değiştirmesi. Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, mübadele, trampa, trok. Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon.

Olmaya : Yapılmamış ola, görülmemiş ola.

Değişi : Halkbilim olaylarıyla ürünlerinin hiçbir dış etken olmadan özbiçimleriyle olgularının büyük ölçüde değişmesi, bk. değişi kuramı.

Normal : Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun. Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum. Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme.

Derece : Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi. Başarı gösterme. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri. Denli, kadar. Sıcaklıkölçer.

 

Birik : İki tekerlekli araba. Arı. Eş, benzer. Örümcek ağı. Çocukların koşarak oynadıkları bir oyun.

Tuzla : Kıyılarda, tava denilen havuzlara deniz veya göl suyu akıtıldıktan sonra kurutularak tuz çıkarılan yer, memleha. İstanbul iline bağlı ilçelerden biri. Davarlara kırda tuz verilen düz, taşlık ve kayalık yerler. Tuzlak.

Değiş : Değme işi. Değişim.

Diğer dillerde Kalsinozis anlamı nedir?

İngilizce'de Kalsinozis ne demek ? : calcinosis