Kangal nedir, Kangal ne demek

Kangal; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de özel olarak kullanılır. kökeni rumca dilinden gelmektedir.

  • Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılmış olan bağ.
  • Sivas iline bağlı ilçelerden biri.
  • Deve dikeni
  • Bu biçimde bükülmüş şeylerin her bir halkası.

"Kangal" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Beş arkadaş, boyunlarına tel ve ip kangalları geçirmiş." - R. N. Güntekin

Yerel Türkçe anlamı:

Böbrek.

Zayıf, ince (insan ya da hayvan).

Ceviz.

Simit.

Yün çilesi.

Yaşlı (hayvan için) : Şu inek çok kangaldır.

Devedikeni.

Kurutulmuş tütün bağlamları.

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

Makaraya değil, göbekli ya da göbeksiz olarak kendi çevresinde sarılmış çeşitli çaptaki film tomarı.

Bilimsel terim anlamı:

Tel ve şeritlerin, çembersel bir eksen çevresinde sarılarak aldıkları biçim.

İngilizce'de Kangal ne demek? Kangal ingilizcesi nedir?:

coil, roll

Fransızca'da Kangal ne demek?:

anse, anneau

Osmanlıca Kangal ne demek? Kangal Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

urve

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Kahramanmaraş şehrinde, Tanır bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Kahramanmaraş şehri, Elbistan ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Kangal hakkında bilgiler

 

Kangal, Sivas ilinin bir ilçesidir.

Eski devirlerdeki ismi "Arangas"ya da "Aranga"'dır.Kangal, ilk çağlardan beri yerleşimin varolduğu bir bölgedir. “Karaseki Bölgesi”nde, Akçakale Köyü'nde, “Hitit Şehri” kalıntıları ve iskânları tespit edilmiştir. İlk çağlara ait birçok bulgu, çeşitli müzelerde sergilenmektedir: Havuz beldesi, Karaseki bölgesinde bulunan, Geç Hitit dönemine ait “Kapı Aslanı” heykeli Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde; Yarhisar Höyüğü'nde bulunan, yine Hitit dönemine ait, üzeri hiyeroglif yazılı altın mühür yüzük, Sivas Müzeler Müdürlüğü'nde sergilenmektedir.

1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Türk hakimiyetine giren Kangal, Selçuklu Devleti ve Danişmend Devleti egemenliklerini görmüştür. 1413'te I. Bayezid devrinde Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

Kangal, 1302 Tarihli Sivas Salnamesi'nde “kaza” olarak geçer. Aynı zamanda Işid'in en çok kullandığı köpektir. 1902'de ilçe olmuştur; ilk kaymakam olarak eski Sivas valilerinden Muammer Bey atanmıştır. Kangal'ın adının duyulması ve gelişmesine Kangal Ağaları büyük katkıda bulunmuşlardır.

Kangal anlamı, kısaca tanımı:

Sivas : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

İlçe : Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza.

Kangal köpeği : Anadolu'da Sivas bölgesinde yetiştirilen, burnu ve ağzı siyah, kulakları düşük, kuyruğu sırtına doğru düzgün kıvrım yaparak duran ve çok tutulan bir tür köpek.

Kangallamak : Kangal durumuna getirmek.

Kangallanma : Kangallanmak işi.

Kangallanmak : Kangal durumuna getirilmek.

 

Kurşun : Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C'de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb). Bu elementten yapılmış. Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli silahlarda kullanılan mermi.

Boru : Borazan. Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir.

Halka : Çember biçiminde dizilmiş topluluk. Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 santimetre çapında, 28 milimetre kalınlığında tahta veya deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma araçlarından her biri. Değerli metallerden yapılmış olan çember biçimindeki süs eşyası. Uykusuzluk, yorgunluk, üzüntü vb. sebeplerle göz altında beliren koyuluk. Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı. Bir tür ufak, yağlı ve tuzlu simit. Su gibi sıvıların içine katı bir nesnenin düşmesiyle oluşan, gittikçe büyüyerek açılan çembere benzeyen biçim. Çember biçiminde olan. Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember.

Biçim : Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Biçme işi. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Tarz. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Herhangi bir şeyin benzeri.

Sarılma : Sarılmak işi.

Deve : Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus).

Diken : Bu çıkıntıları çok olan bitki. Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri.

Devir : Aktarılma. Bir görevin bir kimseden bir başkasına geçmesi. Sürekli ve düzenli değişme, çevrim. Bir hareket, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılmış olan başka hareketlerden oluştuğunda hareketlerin her biri veya bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot. Dönme, dönüş. Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası. Dolaşma. Bir malın mülkiyetini veya bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme.

Deve dikeni : Birleşikgillerden, yol ve tarla kenarlarında yetişen, 30-100 santimetre yüksekliğinde, 1-2 yıllık ve otsu bir bitki, meryemana dikeni, peygamber dikeni, sütlü kengel (Silyum marianum).

Bağlı : Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir bağ ile tutturulmuş olan. Sınırlanmış, sınırlı. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı.

Biri : Bir tanesi. Bilinmeyen bir kimse.

Kangal açma : Kangalları, belirli bir ısıl ya da yüzey işlem için, bir kangalaçar kullanarak açma işlemi.

Kangal kavesi : Devedikeni tohumunun kavrulmasından yapılan kahve

Kangal otu : Bileşikgiller familyasından tek yıllıklı geniş yapraklı yabancı ot.

Kangal tavlama fırını : Kangalların tavlanmaları için kullanılan, üstten çift kapaklı ısıl işlem fırını, kapaklı tavlama fırını diye de bilinir.

Kangala : 1. Gelincik çiçeği. 2.bk. kangılız. Lâle.

Kangalaçar : Kangalları yeniden sarmak için yapılan açma işleminde, açma işini yapan aygıt.

Kangaldikeni : Devedikeni.

Kangallama : Kangallamak işi. Tel ve şeritlerin, dolak biçimine sokulma işlemi.

Kangallar : Hatay ili, Kırıkhan belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Kangallı : Tunceli ili, Kırmızıköprü nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

Diğer dillerde Kangal anlamı nedir?

İngilizce'de Kangal ne demek? : [Kangal Dog] n. coil, hank, skein

Fransızca'da Kangal : anse [la]

Almanca'da Kangal : Rolle

Rusça'da Kangal : n. моток (M), виток (M)