Kavuşum ayı nedir, Kavuşum ayı ne demek

Kavuşum ayı; Astronomi alanında kullanılan bir terimdir.

Astronomi'deki terim anlamı:

Ay'ın art arda gelen özdeş iki evreye, sözgelimi yeniaydan yeniaya gelişi arasındaki zaman süresi (= 29,5 gün).

Kavuşum ayı anlamı, kısaca tanımı

Kavuş : Tahta. Koğuş

Ayı : Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan, kocaoğlan (Ursus arctos). Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü.

Kavuşum : Yer yuvarlağı bir uçta kalmak üzere, yerin, Güneş'in ve herhangi bir gezegenin bir doğru üzerine gelmeleri, içtima.

Sözgelimi : Sözüm ona, söz gelişi. Sözgelişi, sözümona.

Art arda : Arka arkaya.

Yeniay : Ay tekerinin tüm karanlık olduğu evre. Bu evreden bir gün sonra Ay ince bir ayça biçiminde görülür. Trabzon kenti, Sürmene ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Özdeş : Her türlü nitelik bakımından eşit olan, ayırt edilmeyecek kadar benzer olan, aynı. Bir ve aynı olan, bir ve aynı anlama gelen. Kendinde özdeşlik bulunan, identik.

Zaman : Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit. Çağ, mevsim. Dönem, devir. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit. Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri. Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram. Belirlenmiş olan an. Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı.

 

Gelen : Gelme işini yapan (kimse ya da nesne). Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).

Geliş : Gelme işi.

Ayın : Arap alfabesinin on sekizinci harfinin adı.

Geli : Gel. Ardıç ağacının meyvesi. Düğün çağırıcısı.

Zama : Üzengi kayışı. Çarkta bükülürken iki kazık arasında birbirine eklenerek katlanan kıl ipi katlarından her birinin boy ölçüsü. Enişte. Güvey.

Yeni : Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı. Tanınmayan, bilinmeyen. O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan. Biraz önce, çok zaman geçmeden. Daha öncekilerden farklı olan. Eskisinin yerine gelen. En son edinilen. İşe henüz başlamış. Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan.

Evre : Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, safha, merhale.

Arda : İşaret olarak yere dikilen çubuk. Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem. Ardıl.

Gele : Tavla oyununda elinde kırık taşı bulunan oyuncunun attığı, uygun olmayan zar.

Süre : Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet. Gelin giysisi yapılan bir çeşit kumaş : Sürenin arşınını iki kaymeye aldım. 1.Yüreklilik, yiğitlik. 2.Dayanıklılık : Şu adamın süresi yok. Arapça kökenli sûre: sure. Bir sesin çıkarılmasına verilen zaman. müddet. Tecimsel belgitlerin sayışımlarındaki paraların ödenmeleri için saptanan gün. Bir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen süre. [Bakınız: gösterim süresi]. [Bakınız: yayın süresi].

 

Gün : Güneş. Güneş ışığı. İçinde bulunulan zaman. Çağ, devir. İyi yaşanmış zaman. Tarih. Zaman, sıra. Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre. Belirli günlerde ev hanımlarının konuk ağırlamak için yaptıkları toplantı. Gündüz. Bayram niteliğinde özel gün.

Art : Arka, geri. Arkada bulunan. Bir şeyin öbür yüzü.

Diğer dillerde Kavuşum ayı anlamı nedir?

İngilizce'de Kavuşum ayı ne demek ? : synodic month, synodical month, lunation