Kaytarmak nedir, Kaytarmak ne demek

  • Geri çevirmek, iade etmek.
  • İş yapmaktan kaçmak

"Kaytarmak" ile ilgili cümleler

  • "Toplum içinde kapısının önünü süpürmekten kaytaranlar dünyanın her yerinde çoklukta." - N. Cumalı

Yerel Türkçe anlamı:

Hayvanın gemini, yularını kasmak.

Geri çevirmek, döndürmek.

Başı boş bırakmak, salıvermek.

Kurtarmak.

Aşırmak, çalmak.

Atın dizginini eğerin üst kenarına takmak.

Kayırmak.

Atın gemini çıkarmadan ahıra çekip bağlamak.

Kibirlenmek, kendini beğenmek.

Kusmak, çıkarmak.

Toplamak, bir araya getirmek : Koyunları kaytar kaytar ağıla sok.

Yerleştirmek.

Diğer sözlük anlamları:

Çevirmek, döndürmek, iade etmek

Kaytarmak kısaca anlamı, tanımı:

Kaytarma : Kaytarmak işi.

Çevirmek : Kâğıt oyunu oynamak. Geri göndermek. Durdurmak. Çeviri yapmak. Bir durumdan başka duruma geçmek. Öteki yüzünü görünür duruma getirmek. Bir yerin çevresini bir şeyle sarmak, kuşatmak. Döndürerek hareket ettirmek. Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek. Bir durumdan başka duruma getirmek, dönüştürmek. Çevrilemek, tevil etmek. Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek. Yönetmek, idare etmek. İşlemek, yapmak. Bir şeyin yönünü değiştirmek.

İade : Alınmış bir şeyi geri verme. Verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, reddetme. Karşılıklı olarak yapma, mukabele etme. İadeli.

 

Yapmak : Bir durum yaratmak. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek. Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Yol almak. Olmak. Edinmek, sahip olmak. Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek. Düzenli bir duruma getirmek. Salgılamak, çıkarmak. Dışkı çıkarmak. Gerçekleştirmek. Üretmek. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek. Evlendirmek. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek. Davranmak, hareket etmek. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak. Olmasına yol açmak. Onarmak, tamir etmek.

Kaçmak : İpi kopmak. Kaçgöçe uymak. Gaz, sıvı vb. şeyler sızmak. Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek. Bir yana doğru kaymak. Hızlı koşmak. Futbol ve basketbolda engelleyen adamdan kurtulmak veya pas alabilmek için boş alana koşmak. Hızla koşup bir yere saklanmak. Rengi ağarmak, uçmak. Kendini göstermemek, rastlaşmamaya çalışmak. Benzemek, andırmak. Girmek. Yarışçı diğerlerinden hızla ayrılıp arayı açmak. Görünmeden gitmek, savuşmak, sıvışmak. Kaçınmak. Kız veya kadın yasalara ve aile isteklerine karşı gelerek evlenmek için evinden ayrılmak. Yok olmak.

Geri : Geçmiş, mazi. Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı. Eksik gösteren (saat). Bir şeyin sona kalan bölümü. Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş. "Geri dön, geri git!" anlamında bir söz. Geriye doğru. Son, sonuç. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval. Aptal, anlayışsız. Hayvanda boşaltım organının dışı.

 

Etmek : Herhangi bir değerde olmak. Bir işi yapmak. Eşit değer kazanmak. Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Kötülükte bulunmak. Bulmak, erişmek. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Küçük veya büyük abdestini yapmak. Demek, söylemek.

İş : Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler. Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke. Sürme.

Diğer dillerde Kaytarmak anlamı nedir?

İngilizce'de Kaytarmak ne demek? : v. dodge, skip, shirk, duck, evade, loaf, loaf about, loaf around, scrimshank, shuffle, skive, skive off, skulk, sneak out of, swing the lead

Fransızca'da Kaytarmak : rendre, atermoyer, restituer, escamoter, se défiler

Almanca'da Kaytarmak : blaumachen