Laminas türkçesi Laminas nedir

  • Yaprak.
  • İnce tabaka.
  • İnce levha.
  • İnce yaprak.
  • Zar.
  • Tabaka.
  • Yaprağın ince uzun kısmı.
  • Varak.
  • Pul.
  • Safiha.

Laminas ingilizcede ne demek, Laminas nerede nasıl kullanılır?

Lamina dentalis : Süt dişi kabarcığı. Dişlerin gelişiminde birincil diş tomurcuğunun dallanarak derinlemesine oluşturduğu kabarcık.

Lamina equatorialis : Hücre bölünmesinde bütün kromozomların mekiğin orta kısmında toplandığı alan. Ekvatoryal düzlem.

Lamina limitans anterior : Gözün korneasının epitelyum katmanının hemen altında, bağ dokusuna komşu sınır zarı. Bowmanzarı.

Lamina reticularis : Retiküler lamina. Bazal zarın bağ dokusuna yakın olan ve elektron mikroskobunda retikulum ipliklerinin gözlendiği katman, lamina fibroretikularis. Lamina fibroretikularis.

Lamina tragi : Lamina tragi. Meatus acusticus externus’un porus’unun önünde yer alan kısmı.

Laminae : İnce yaprak. Zar. Levha. Tabaka. Pul. Yaprak.

Laminal : Dil palası seslemesi. Tabakalı. Katmerli. Kat kat.

Nuclear lamina : Çekirdek kılıfı iç zarının iç tarafında lamin proteinlerinden oluşan tabaka. nükleer lamina. Çekirdek laminası.

Basal lamina : Bazal lamina. Kaide zarı.

Lamina urogenitalis : Ürogenital plak. Ürogenital sistemin geliştiği oluşum.

İngilizce Laminas Türkçe anlamı, Laminas eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Laminas ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Membrana : Kanatlılarda göğüs, köprücük ve karga kemikleri arasında kalan boşluğu kapatan kirişsel zar. Membrana sterni. Membrana interkostalis eksterna. Membran. Dışta kaburgalar arasında bulunan kasların, interkostal aralıkta alttaki devam eden zarı.

Foil : Engellemek. Kıyas edilen örnek. Set çekmek. Meç. Metal yaprak. Namlusu dörtgen kesitli oluksuz ve ince, balçağı (çelgiliği) delici kılıca göre daha küçük; namlu ucundaki elektrikli düğmesi yuvarlak ve tırtıllı; 500 gr. ağırlığında 110 cm. uzunluğunda yalnız dürtüş yapmaya elverişli, üç kılıçoyunu savutundan biri. Folyo ile sarmak. Dürtücü kılıç. Engel olmak.

Lamellas : Katman. Lamel.

Aspers : Türkiye'de ve mısır'da eski gümüş para. Akçe.

Dice : Zar atmak. Küpsü kırılma. Cam kırığı. Zarlar. Zarla oyun oynamak. Zarda kaybetmek. Oyun zarları. Zar oyunu. Zar biçiminde kesmek.

Fronds : Yaprak ot. Bileşik yaprak. Eğreltiotu. Yaprak (biyoloji terimi). Eğreltiotu yaprağı.

Flakes : Kar taneciği. Acayip tip. Kuşbaşı parça. Pullar. İnce parça. Kılcal çatlaklıklar. Tanecik. Balık pulu.

Diaphfagm : Sestoplarda, sesyayarda üzerine gelen ses dalgaları ya da elektrik akımına uygun titreşimler yapan parça. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Integuments : Kabuk. Integument. Deri.

Laminas synonyms : cut form, flack, gold leaf, folia, folio, lamination, foliar, tin foil, integument, coverings, coating, make, thin plate, horizon, paillette, beds, blades, stratified, scales, bed, blade, fish scale, dislodged slices, coat, leaf, collection, covering, bedded, cutform, lamellae, crust, estate, batch.

Laminas zıt anlamlı kelimeler, Laminas kelime anlamı

Laminas antonyms : unstratified.